Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Anıtkabir Özel Defteri’ne yazdığı mesajda “Aziz Atatürk. Bir asır önce, ‘Basın milletin müşterek sesidir. Basın özgürlüğünden doğacak mahzurların giderilme vasıtası yine basın özgürlüğüdür’ demiştiniz. Ne var ki milletin ortak sesi ve kuvveti, rehberi olduğunu söylediğiniz basının, bir takım güçlerce kuşatma altına alındığını size şikâyet etmek istiyoruz” ifadelerine yer verdi.
Basın Konseyi heyeti, Cumhuriyetimizin Kurucusu Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86’ncı yıldönümü nedeniyle Anıtkabir’i ziyaret programı gerçekleştirdi.
İstanbul, İzmir, Adana, Eskişehir, Zonguldak ve Samsun’dan gelen Yüksek Kurul üyeleri, öğle saatlerinde Ankara’da buluştu. Ankara’daki üyelerin de katılımıyla oluşan Basın Konseyi heyeti, Anıtkabir’e giderek alınan özel izinle saat 14.30’da Ata’mızın huzuruna çıktı, mozoleye kırmızı beyaz karanfillerden oluşan Basın Konseyi çelengini sundu ve saygı duruşunda bulundu.
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, heyet adına Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalarken yazdığı mesajda, halkın gerçekleri öğrenmesini engellemek için ifade ve basın özgürlüğüne yok etmeye çalışanları Ata’ya şikâyet etti. Gazeteciler, hukukçu ve akademisyenlerden oluşan Basın Konseyi heyetinin sevgi, saygı, minnet duygularıyla dinmeyen özlemi iletmek için geldiğini belirten Pınar Türenç, deftere özetle şunları yazdı:
“Bir asır önce, ‘Basın milletin müşterek sesidir. Basın başlıbaşına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir. Basın özgürlüğünden doğacak mahzurların giderilme vasıtası yine basın özgürlüğüdür’ demiştiniz. İfade özgürlüğü hakkını gazetecilik yoluyla kullanarak halka hizmet edenlerin, bu görevini hiçbir kısıtlama, yasaklama, engelleme olmadan yapabilmesinin yolunu bize siz göstermiştiniz.
Ne var ki milletin ortak sesi ve kuvveti, rehberi olduğunu söylediğiniz basının, bu süreçte bir takım güçlerce kuşatma altına alındığını size şikâyet etmek istiyoruz. Gazeteciler şiddet ve tehditlerin, gözaltı ya da tutuklamanın; siyasi gücün yönlendirmesiyle iktidarın yönettiği RTÜK ve BİK’in hukuksuz yağdırdığı ekran karartma ve ağır para cezalarının; kimi zaman da yargı marifetiyle, bizi yöneten siyasi anlayışın ağırlığı altında ezilmektedir.
Sansür yasasından sonra şimdi de ‘Etki Ajanlığı’ gibi suçlar icat edilip gazetecilerin ‘Casus’ yapılmasından endişe duymaktayız. Bağımsız ve özgür medyanın ekranları karartılırken, keyfi cezalarla basın etiğini koruyan gerçek gazetecilere ‘Soytarı’ bile diyen siyasilerin, halkın bilgi edinme hakkını yok saydıklarını görmekteyiz.
Bu ağır koşullar altında ne olursa olsun, ifade ve basın özgürlüğünü evrensel boyutlara kavuşturmak için sizden aldığımız ışık ve güçle mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Hayatlarımıza, hayallerimize, devrimlere, tüm insan haklarına sahip çıkmaya ant içtik bir kez. Siz, hiçbir zaman umudu yitirmeden bu vatanı bize emanet ettiniz. Açtığınız yol, yolumuzdur.Şimdilerde, sorgulamanın yasak olduğu bu dönemin de kısa sürede aşılacağı umuduyla, bizler işaret ettiğiniz gibi halkı bilgilendirmeye, sorgulamaya devam edeceğiz. Çünkü dediğiniz gibi, ‘sorgulatmayanın zalimliğinin’ de bu direncimizle aşılacağını bize siz öğrettiniz.
Sevgili Atatürk, siz rahat uyuyun.
Emanetinizi sonuna kadar koruyacağız.”
Pınar Türenç başkanlığında Anıtkabir’i ziyaret eden Basın Konseyi heyetinde şu isimler yer aldı:
Basın Konseyi Onursal Başkanı Oktay Ekşi, Basın Konseyi Yüksek Kurul üyeleri Attila Gökçe, Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, Prof. Dr. Suat Gezgin, Misket Dikmen, Yazgülü Aldoğan, Ali Ayaroğlu, Dilek Gappi, Cem Şenler, Üstüner Ünügür, Yunus Şen, Burcu Öztoprak Alsulu, Cafer Esendemir; Basın Konseyi üyeleri Hilmi Bengi, Nursun Erel, Elif Tataroğlu, Mehmet Yazıcı ve Burcu Uğur.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.