BKYK KARARI 2020-42

BASIN KONSEYİ, SABAH.COM.TR HAKKINDA ‘UYARI KARARI ALDI

YÜKSEK KURUL KARARI

DOSYA NO             :  2020- 42

KARAR TARİHİ : 13.01.2021

ŞİKAYET EDEN      : Semra ÇINAR (cinarsemra 17@hotmail.com)

ŞİKAYET EDİLEN : Hüseyin ÖZDEMİR (SABAH.COM.TR Genel Yayın Yönetmeni)
(Güzeltepe Mah. Mareşal Fevzi Çakmak Cad. B Blok No:29/1/1 EYÜP- İSTANBUL)

ŞİKAYET KONUSU         :

SABAH.COM.TR’de 17.11.2020 tarihinde ‘Oğlunun evinin karşısında kendini astı’ başlığıyla yayımlanan intihar haberinde, ölen kişinin adının açık yazıldığı, aile fertlerinin kimliklerinin belli olacak şekilde bilgiler verilerek kişilik haklarına saldırıldığı iddiasıyla şikayette bulunulmuştur.

İntihar eden kişinin, kayınpederi olduğunu belirten şikayetçi Semra Çınar, internet üzerinden yaptığı başvuruya, şikayet konusu haberin linkini de ekleyerek, kişilik haklarının ihlal edildiğini savunmuştur.

Şikayetçi başvurusunda, “Eşimin babasının vefatı kişilik haklarımıza saygı gösterilmeden haberleştirilmiştir. Haberde adı ve soyadı açık yazılmış, aile fertlerinin kim oldukları belli olacak şekilde bilgiler yer almıştır” ifadelerine yer vermiştir. Şikayetçi, kişilik haklarına saygı gösterilmeden haber yapıldığını toplum içinde küçük düşürüldüklerini’ savunarak sorumlular hakkında Basın Meslek İlkeleri’ni ihlalden işlem yapılmasını talep etmiştir.

UZLAŞMA ÖNERİSİ:

Şikayet başvurusu, SABAH.COM.TR Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Özdemir’e 27.11.2020 tarihinde PTT aracılığı ile ulaştırılmıştır. Posta ‘alındı’ belgesi gelmiştir.

Şikayet edilen, şikayet başvurusundaki iddialara süresinde yanıt vermemiş ve taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.

GENEL SEKRETERLİK GÖRÜŞÜ :

Şikayet edilen haber, Sabah gazetesinin internet sitesi SABAH.COM.TR’de 17.11.2020 tarihinde “Oğlunun evinin karşısında kendini astı” başlığı ve bahçesinde intiharın gerçekleştiği Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’nin dışarıdan çekilen fotoğrafıyla yayımlanmıştır.

Spotunda “Çanakkale’ye iki gün önce kızıyla birlikte Ezine Devlet Hastanesi’nde görev yapan doktor oğlunu ziyarete gelen 73 yaşındaki yaşlı adam, oğlunun evinin karşısında bulunan Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’nin duvarlarına çıkıp kendini astı. Yaşlı adam olay yerinde yaşamını yitirirken olayla ilgili soruşturma devam ediyor” ifadelerine yer verilen haber şöyledir:

Çanakkale’de Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi bahçesinde meydana gelen olay iddiaya göre şöyle gelişti. İstanbul’da yaşayan 73 yaşındaki Mehmet Alt kızıyla birlikte üç gün önce Ezine Devlet Hastanesi’nde görev yapan oğlu K.Y.’yi ziyarete geldi.

Almanya’dan emekli Mehmet Alt dün akşam saatlerinde akşam yemeğinin ardından bir süre torunuyla vakit geçirdi. Daha sonra hava almak için dışarıya çıkan Alt’tan bir daha haber alınamadı.

Babasına bir süre ulaşamayan doktor K.Y. olayla ilgili polise bilgi verirken acı haber Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi güvenlik görevlilerinden geldi. Gece geç saatlerde hastanenin arka duvar bahçesinde asılı halde bir vatandaşın olduğunu gören güvenlik görevlileri polise bilgi verdi. Yapılan incelemede cesedin Mehmet Alt’a ait olduğu ve yaşlı adamın kemerle kendini duvara astığı belirlendi.

Olayla ilgili soruşturma devam ederken K.Y.’nin uzun bir süre önce soy ismini değiştirdiği ortaya çıktı.”

Haberde intihar eden Ahmet Alt’ın açık kimliği ve 73 yaşında olduğu, Almanya’dan emekli olup İstanbul’da yaşadığı bilgileri yer almış, ziyaret için Ezine Devlet Hastanesi’nde görev yapan oğlu Dr. K.Y.’nin Çanakkale kent merkezindeki evine geldiği belirtilmiştir. Haberden anlaşıldığına göre Dr. K.Y, Ezine İlçesi’nde görev yapmasına karşın Çanakkale kent merkezinde oturmaktadır. Babası Ahmet Alt, akşam yemeğinden sonra hava almak için evden ayrılıp bir daha dönmemiştir. Oğlunun polise yaptığı ihbarla her yerde arana Ahmet Alt’ın, evin yakınındaki Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’nin bahçe duvarında kemerle kendini astığı ortaya çıkmıştır.

İntihar eden Ahmet Alt’ın, kendi kayınpederi olduğunu belirten şikayetçi, haberde aile fertlerinin kimlikleri belli olacak şekilde yer aldığını; özel hayata ve kişilik haklarına saldırıldığını ve toplum içinde aşağılandıklarını ileri sürmüştür.

Haberin konusu adli bir olaydır. Savcılık soruşturmasına tabidir, kamuoyunun ilgisini çekeceği için haber değeri vardır. Yargı kararıyla yayın yasağı da konulmamıştır.

İntihar eden Ahmet Alt’ın doktor oğlu başta olmak üzere, aile fertlerinin kimliklerinin yazıldığı iddiasına gelince…

Haberde intihar eden kişinin oğlunun doktor olduğu ve Ezine Devlet Hastanesi’nde görev yaptığı bilgileri yer alsa da adı rumuzla K.Y. olarak verilmiştir. Doktorun ‘Alt’ olan soyadını sonradan değiştirdiğinin haberde yer alması, meraklı okurlar için bir ipucu olabilir. Ancak bu ipucundan kim olduğunu öğrenmek için en azından haberi okumak dışında ek bir çaba gösterilmesi, örneğin Sağlık Bakanlığı’nın resmi internet sitesine girip söz konusu hastanede görevli doktorları tek tek tarayıp K.Y. rumuzuna uygun ismi aramak gerekmektedir.

Normal bir okurun, 10’u pratisyen 36 doktorun görev yaptığı Ezine Devlet Hastanesi’nde hangi doktorun babasının intihar ettiğini öğrenmesi için adeta ‘dedektif çabası’ göstermesi gerekir ki bu, normal bir okurdan beklenemez. Dolayısıyla ipucu olacak gereksiz bilgiler içerse de haberde, şikayetçinin aile fertlerinin açık kimliklerinin yazıldığı iddiası ileri sürülemez.

Toplumu olumsuz yönde etkilediği ve intihar eğilimindeki bireyleri tetiklediği için bu tür haberlerin ‘özendirici’ ve ‘tetikleyici’ tarzda verilmemesi (örneğin ipte sallanan ceset fotoğrafının kullanılmaması) hem yasal hem de etik zorunluluktur.

Şikayet edilen haberde de intihar eden kişinin ailesinden sadece oğlu ile ilgili bazı gereksiz bilgiler yer almıştır. Ancak normal düzeyde bir okuyucunun, bu bilgilerle şikayetçinin ve aile fertlerinin kimliklerini öğrenmesi mümkün olmadığı, gereksiz bilgiler yer alsa da haberde etik ihlali söz konusu değildir.

Genel sekreterlik, yukarıdaki gerekçesiyle haberde basın meslek ilkeleri bakımından ihlal olmadığı görüşüyle şikâyetin yersizliğine karar verilmesini Yüksek Kurula önermiştir.

DEĞERLENDİRME :

Basın Konseyi Yüksek Kurulu’nun 13 Ocak 2021 günü pandemi nedeniyle video konferansla yaptığı toplantıda dosyayı görüşmüş, Genel Sekreterlik önerisini dinlemiş, intihar haberlerinin yayımlanıp yayımlanmayacağı konusunu detaylı müzakere edilmiştir.

Bazı üyeler şikayet edilen haberde etik ihlali olmadığına ilişkin Genel Sekreterlik önerisini uygun bulurken, üyelerin ağırlıklı bölümü ise haberde etik ihlali olduğunu savunmuştur.

Etik ihlali olduğunu savunan üyeler, intihar eden kişinin ünü bir kişi olmadığını ve bu haberin yayımlanmasında kamusal yarar bulunmadığını vurgulamıştır. Bazı üyeler Basın Konseyi Basın Meslek İlkeleri’nde, intihar haberlerinin yayımlanamayacağına ilişkin bir madde bulunmamakla birlikte, Almanya, İngiltere ve İsviçre gibi gelişmiş ülkelerde ancak kişinin kamuoyunca tanınması, intiharın kamu işleriyle bağlantılı olması, ailesinin haber vermesi gibi durumlarda yayınlanabildiğini dile getirmiştir. Türk Psikologlar Derneği’nin intihar haberlerinin yayınlanmasına şiddetle karşı olduğunu hatırlatan bazı üyeler, şikayet edilen haberde intihar eden kişinin kamuoyunca tanınmadığını ve haberde kamusal yarar olmadığını, olayın 30 bin nüfuslu bir ilçede gerçekleştiği için ailesinin bilinip zarar görebileceğini savunmuştur. Yüksek Kurul’da yerel basın temsilcisi de haberin internet sitesinde ulusal haberler bölümünde değil yerel haberlerde yayımlamasının önemli olmadığını, yerel basında da intihar edenin ünlü kişi olmadığı sürece bu haberleri yayımlamadıklarını belirtmiştir.

Haberde ihlal olmadığını savunan üyeler ise olayın kamusal alanda meydana geldiğini, haber vermenin bir amacının da toplumsal merakın ve halkın bilgilenme hakkının giderilmesi olduğunu; psikologların intihar haberinin verilmemesini değil özendirici ve tetikleyici üslupla verilmemesi gerektiği görüşünde olduklarını; intihar eden kişinin oğlunun 30 bin nüfuslu bir ilçede görev yaptığı için kamuoyu tarafından tanındığını; haberde özendirme ve tetiklemenin söz konusu olmadığını belirtmişlerdir. Bazı üyeler haberde intihar eden kişinin oğlu ile sorunlar yaşadığını ve kamuya yönelik ibretlik bir ders vermek istediğinin anlaşıldığını belirterek, haberin özendirici olmaktan uzak ve halkı bilgilendiren üslupla verildiğini, savunmuştur. Kaybolan bir kişinin intihar etmesi olayına bir gazetecinin kayıtsız kalamayacağını, aile üzülecek diye haberi görmezden gelemeyeceğini, zira her haberin bazı aileleri üzebileceğini savunan üyeler, etik ihlali kararı alınmasının gereksiz bir editoryal müdahale olacağını ileri sürmüştür.

SONUÇ :

Yapılan müzakereler sonunda Basın Konseyi Yüksek Kurulu, şikayet konusu haberin,

a) Basın Meslek İlkeleri’nin “Kişilerin özel yaşamı kamu çıkarlarının gerektirdiği durumlar dışında, yayın konusu olamaz” şeklindeki 5’inci ve “Gazeteci, şiddet, nefret, zorbalık ve ayrımcılığı özendirici, insani diğerleri incitici yayın yapamaz” şeklindeki 13’üncü maddeleri ihlal ettiğine, OY ÇOKLUĞU ile

b) Şikayet konusu ‘Oğlunun evinin karşısında kendini astı’ başlıklı haber nedeniyle Sabah.com.tr Genel Yönetmeni Hüseyin Özdemir hakkında ‘UYARI’ verilmesine OY ÇOKLUĞU ile karar vermiştir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın