BKYK KARARI 2021-22

BASIN KONSEYİ, SABAH GAZETESİ HAKKINDAKİ ŞİKÂYETTE ‘KINAMA’ KARARI ALDI

YÜKSEK KURUL KARARI

DOSYA NO              :  2021- 22

KARAR NO : 30.06.2021

ŞİKAYET EDEN      : Oktay ÖZEL (İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı)

VEKİLİ : Polat & Polat Avukatlı Ortaklığı (Kemal – Sercan POLAT)
(Barbaros Bulvarı No: 36/ 7 Balmumcu BEŞİKTAŞ / İSTANBUL)

ŞİKAYET EDİLENLER : 1- Dilek Yaman DEMİR (Sabah Gazetesi muhabiri)
(Güzeltepe Mah. Mareşal Fevzi Çakmak Cad. B Blok Apt. No:29/1/1 ÜYÜP / İST)

2- Erdal ŞAFAK (Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni)
(Güzeltepe Mah. Mareşal Fevzi Çakmak Cad. B Blok Apt. No:29/1/1 ÜYÜP / İST)

ŞİKAYET KONUSU       :

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Daire Başkanı Oktay Özel, Sabah Gazetesi’nde 05.05.2021 tarihinde “Aldatılan hakimin yasak aşk takibi”; gazetenin internet sitesinde 06.05.2021 tarihinde “İBB’deki makam aracından yasak aşk çıktı! O fotoğraf delil gösterildi” başlıklarıyla yer alan haberde, kendisiyle ilgili gerçek dışı iddiaların ortaya atıldığını ileri sürerek, Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edildiği gerekçesiyle şikâyette bulunmuştur.

Şikâyetçinin avukatları Kemal Polat ve Sercan Polat 17.05.2021 tarihinde Basın Konseyi’ne yaptıkları başvuruda, İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı olarak görev yapan müvekkilleri Oktay Özel’in, belediyede çalışan bir personel ile ahlak dışı ilişki içindeymiş gibi hakkında haber yayınlandığı öne sürülmüş ve özetle şu ifadelere yer verilmiştir:

Haberde; mutlu bir evliliği ve bir çocuğu olan müvekkil Oktay Özel’in, belediyede çalışan başka bir evli personelle yasak aşk yaşadığı iddia edilmiştir.

İlgili personelin tehdit, aşağılama gibi gerekçelerle boşanma davası açmasına ve bu davada hiçbir tarafın aldatma gibi bir iddiası olmamasına ve bu durumun dava dosyasından açıkça görülmesine rağmen yapılan bu haberler ilgili eş tarafından dahi yalanlanmıştır.

Buna rağmen sanki kendisine aldatma iddialı bir dava açılmış ve müvekkil de böyle bir ahlak dışı ilişki içindeymiş gibi kesin yargılarla haber yapılması açıkça görünürdeki gerçeğe aykırıdır.

Müvekkilin özel ve aile hayatına saygı hakkı, görünürdeki gerçeğe ve Basın Meslek İlkelerine aykırı haber yapılmak suretiyle ağır şekilde ihlal edilmiştir.”

Boşanma davasıyla ilgili belgelerin de eklendiği başvuruda, haberin görünür gerçeğe aykırılığı, özle biçim arasındaki dengenin korunmadığı ve kamu yararı bulunmadığı gibi nedenlerle şikayet edilenler hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 6’ncı ve 10’uncu maddelerini ihlalden karar alınması talep edilmiştir.

UZLAŞMA ÖNERİSİ        :

Şikâyet başvurusu, şikayet edilenler Sabah gazetesi muhabiri Dilek Yaman Demir ve Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak’a 20.05.2021 tarihinde PTT aracılığı ile gönderilmiştir. Posta ‘alındı’ belgesi gelmiştir.

Şikâyet edilenler, başvurudaki iddialara süresinde yanıt vermemiş ve taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.

GENEL SEKRETERLİK GÖRÜŞÜ :

Şikayet konusu haber, Sabah gazetesinde 05.05.2021 tarihinde birinci sayfadan “Sabah Özel Haber” logosu kullanılarak “Aldatılan hakimin yasak aşk takibi” başlığı ile yayımlanmıştır. Tarafların fotoğraflarının da kullanıldığı haberde, “Hakim O. A., İBB’den eşine tahsis edilen makam aracının izini dedektif gibi sürerek aldatma şüphesiyle boşanma davası açtı”, “Boşanma davasına yansıyan iddiaya göre, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi hakimi O. A., İBB Kültür Dairesi’nde çalışan eşi M. A.’nın müdürüyle yakınlığından kuşkulandı”, “Evli ve çocuklu İBB Kültür Dairesi Başkanı Oktay Özel ile geç saatlere kadar çalışan eşine belediyenin makam aracı tahsis etmesi bardağı taşırdı. Hakim boşanma davası açtı” spotları kullanılmıştır.

Araç görev kartı fotoğrafı altında “Aracın amir-memur ilişkisinin ötesinde tahsis edildiğini belirten hakim, fotoğrafı delil olarak sundu. İBB ‘tahsis yok’ deyince hakim İBB ilgililerinden şikayetçi oldu” ifadesi yazılmıştır. Haber 3’üncü sayfada “Makam aracından yasak aşk çıktı” başlığıyla geniş olarak kullanılmıştır yayımlanmıştır.

Aynı haber 06.05.2021 tarihinde gazetenin internet sitesinde 5 fotoğraf ve “İBB’deki makam aracından yasak aşk çıktı! O fotoğraf delil gösterildi” başlığı ve “İBB’de çalışan karısına makam aracı tahsis edilmesinden şüphelenen hakim O. A., İBB Kültür Dairesi Başkanı Oktay Özel ile yasak aşk yaşadığı iddiasıyla eşine boşanma davası açtı. Hakim, eşinin mesajlaşmasını ve tahsis edilen aracın fotoğrafını delil gösterdi” spotuyla yer almıştır. Haber metninde özetle;

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi hakimi O. A.’nın, İBB Kültür Varlıkları Projeler Müdürü olan eşi Yüksek Mimar M. A.’nın, amiri konumundaki Kültür Varlıkları Daire Başkanı Oktay Özel ile ‘yasak aşk’ yaşadığı iddiasıyla boşanma davası açtığı; delil olarak da amir- memur ilişkisini aşan yakınlık kurmalarını, eşinin işten geç gelmeye başlamasını, tarafların gece geç saatlere kadar mesajlaşmalarını ve eşine makam aracı tahsis edilmesini gösterdiği yazılmıştır. Mahkemeye, İBB’den M. A.’ya makam aracı tahsis edilmediği yanıtı verilince, O. A.’nın da elindeki delillerle birlikte Oktay Özel ve İBB yetkililerinin adli makamları yanılttığı ihbarında bulunduğu da kaydedilmiştir.

Haberde Oktay Özel ile M. A.’nın görev sırasında birlikte grup içinde çekildiği anlaşılan 2 fotoğrafına, eşine boşanma davası açtığı ileri sürülen hakim O. A.’nın güneş gözlüklü fotoğrafına ve belediyenin araç görev kartının fotoğrafına da yer verilmiştir.

Oysa şikâyetçinin gönderdiği belgelere göre, haberde ileri sürülenin aksine boşanma davasını O. A. değil, eşi M. A. açmıştır. M. A.’nın avukatları 07.09.2020 tarihinde Bakırköy Aile Mahkemesi’nde verdikleri dilekçede, 2012 yılında evlenen çiftin ilkokul çağında bir çocukları olduğunu; M. A.’nın eşi tarafından sürekli aşağılandığını, ağır hakaretlere ve psikolojik şiddete uğradığı iddialarıyla çiftin şiddetli geçimsizlik ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenleriyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmişlerdir. Şikâyet edilen haberde bunlardan hiç söz edilmemiştir.

Haberin, eşinin açtığı davaya karşı O. A.’nın da ‘yasak aşk’ iddialarıyla karşı dava açtığı ya da hakkında açılan davaya verdiği yanıttan tek taraflı kurgulandığı olasıdır. Şikâyet edilenler cevap vermediği; herhangi bir dava dilekçesi kaydı veya görüntüsü kullanılmadığından, haberin kaynağını öğrenmek mümkün olmamıştır.

Burada şikayetçinin sunduğu bir belgeden kaynağın, haberde dava açtığı yazılan O. A. olmadığı kesindir. Zira haberin yayınlanmasından sonra O. A., sosyal medya hesabından “Özel hayatımla ilgili bazı basın organlarında yer alan haberler gerçeği yansıtmamakta olup, eski eşime yönelik olarak basında yer aldığı gibi bir iddiam dolayısıyla da böyle açmış olduğum bir boşanma davası olmamıştır. Kişilik haklarımı açıkça ihlal eden haberlerle ilgili yasal yollara başvuracağım” paylaşımında bulunmuştur.

Bir an için haberde yazılanların M. A.’nın açtığı davaya O. A.’nın verdiği cevapta ya da açtığı karşı davadaki iddiaları olduğu düşünülse bile, asıl davayı M. A.’nın açtığından söz edilmeyerek gerçek gizlenmiş, olay bağlamından kopartılarak kasıtlı hareket edilmiştir. Üstelik haberin konusu, biri yargıç diğeri yüksek mimar olan kamu görevlisi çiftin boşanma davası olmasına karşın, şikâyetçi Oktay Özel haberin öznesi olarak sunulmuş, haber onun üzerine kurularak özle biçim arasında denge kasıtlı olarak bozulmuştur.

Kaynağı belirtilmeden ortaya atılan ve boşanma davası açtığı yazılan kişi tarafından da yalanlanan haber, görünür gerçeğe aykırı kurguyla sunulmuştur. Kamuda yönetici olan şikâyetçiyi, evli personeliyle ‘ahlak dışı ilişki’ kuran bir kişiymiş gibi göstermek; iş yaşamında ve çevresinde saygınlığına ve aile yaşamına zarar vermek amacıyla yayınlanan haberde, eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırları aşılarak etik ihlalinde bulunulmuştur.

Açıklanan bu nedenlerle, şikayet edilen haberde, Basın Meslek İlkeleri’nin “Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez” şeklindeki 4’üncü;

Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanamaz” şeklindeki 6’ncı maddelerinin ihlal edildiği kanaatindeyiz. Şikayet edilenler hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 2 maddesini ihlalden ‘KINAMA’ kararı alınmasını öneririz.

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:

Basın Konseyi Yüksek Kurulu, 30.06.2021 tarihinde, pandemi koşulları nedeniyle video konferansla yaptığı toplantıda şikâyet başvurusu görüşmüştür.

Yüksek Kurul üyeleri, Genel Sekreterlik tarafından hazırlanan raporun okunmasından sonra, toplantıya katılma talebinde bulunan şikayetçi Oktay Özel’in vekili Polat &Polat Avukatlık Ortaklığı avukatlarından Güştah Özanadolu’yu dinlemiştir. Şikayetçi vekili, şikayet edilen haberin gerçeğe aykırı olduğunu vurgulamış ve başvurudaki iddialarını tekrarlamıştır. Yüksek Kurul üyelerinin sorularını yanıtlarken de haberde konu edilen boşanma davasında karşı tarafın ‘eşin sürekli işiyle meşgul olduğu ve kendisine ilgi göstermediğini’ söyleyip ortaya attığı iddiaları ve sunduğu fotoğrafları şikayet edilenlerin çarpıtarak haberleştirildiğini; oysa haberde kurgulandığı gibi dosyada hiçbir surette ‘yasak aşk’ ve ‘aldatma’ iddiasının söz konusu olmadığını söylemiştir. (Genel Sekreter araya girerek, haberdeki iddia ve görsellerin nereden alındığını sorduğunda Av. Özanadolu’nun ‘Biz de bilmiyoruz’ yanıtının verildiğini hatırlatmıştır. Av. Özanadolu da boşanma davasına başka meslektaşlarının baktığı için bu bilgiyi yeni öğrendiğini, Genel Sekretere o nedenle cevap veremediğini söylemiştir.)

Şikayetçi avukatının sorularını yanıtlayıp, başvurudaki taleplerini yenileyerek toplantıdan ayrılmasından sonra Yüksek Kurul üyeleri dosyanın müzakeresine geçmiştir. Söz alan üyelerin çoğunluğu şikayet edilen haberde etik ihlali olup olduğu görüşünü savunurken, bazı üyeler bunun aksi görüş bildirmiştir.

Etik ihlali olmadığını savunan üyeler, habere konu olan boşanma davası dosyasında her ne kadar ‘yasak aşk’ ve ‘aldatma’ ifadesi geçmese, taraflar böyle bir iddialarının olmadığını açıklasa da haberi yapan muhabirin, dosyadaki araç tahsisi, mesaiden eve geç gelme ve gece mesajlaşma iddialarını bu şekilde yorumladığını, bunun etik ihlali olmadığını savunmuştur.

Buna karşılık etik ihlali olduğunu savunun üyeler ise haberde dava açtığı yazılan kocanın sosyal medya hesabından haberi yalanlayıp “….eski eşime yönelik olarak basında yer aldığı gibi bir iddiam dolayısıyla da böyle açmış olduğum bir boşanma davası olmamıştır. Kişilik haklarımı açıkça ihlal eden haberlerle ilgili yasal yollara başvuracağım” açıklaması yaptığını; davayı açan tarafın kasıtlı olarak gizlendiğini, dosyadaki bilgi ve belgelerlerdeki gerçeğin çarpıtıldığını; kişilerin özel hayatını ilgilendiren bir boşanma davasının, tarafların çalıştıkları kurumlar da işin içine katılarak haberleştirilmesinde kamu yararı olmadığını savunmuştur. Bu üyeler, şikâyet konusu haberin halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkını gözetmekten uzak olduğunu; şikayet edilenlerin siyasi saikle şikayetçi hakkında ‘olumsuz algı’ uyandırmayı hedeflendiğini ve kişilik haklarını ihlal ettiklerini dile getirmiştir. Genel Sekreterlik tarafından Basın Meslek İlkelerinin 4 ve 6’ncı maddeleri ihlalin edildiği ‘kınama’ kararı alınması önerisinin yerinde olmakla birlikte yeterli olmadığını savunan üyeler, haberde 3 ve 5’inci maddelerinin de ihlal edildiği yönünde karar alınması talebinde bulunmuştur.

Müzakereler sonunda yapılan oylamada Yüksek Kurul, şikayet edilen “Aldatılan hakimin yasak aşk takibi” başlıklı haberde Basın Meslek İlkeleri’nin, “Kamusal bir görev olan gazetecilik, ahlaka aykırı özel amaç ve çıkarlara alet edilemez. Gazeteci halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkını gözetir” şeklindeki 3’üncü;

Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren; aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez” şeklindeki 4’üncü;

Kişilerin özel yaşamı, kamu çıkarlarının gerektirdiği durumlar ışında, yayın konusu yapılamaz” şeklindeki 5’inci;

Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanamaz” şeklindeki 6’ncı maddelerinin ihlal edildiğini OY ÇOKLUĞU ile saptamıştır.

SONUÇ: Şikayet edilen Sabah gazetesi muhabiri Dilek Yaman Demir ve Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak’ın Basın Meslek İlkeleri’nin 4 maddesini ihlal etiklerinin tespitine ve haklarında ‘KINAMA’ kararı alınmasına OY ÇOKLUĞU ile karar verilmiştir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın