PUSULA GAZETESİ YAZARI ALİ RIZA TIĞ HAKKINDAKİ BAŞVURUDA ‘ŞİKÂYETİN YERSİZLİĞİ’ KARARI 

BASIN KONSEYİ YÜKSEK KURULU, PUSULA GAZETESİ YAZARI ALİ RIZA TIĞ HAKKINDAKİ BAŞVURUDA ‘ŞİKÂYETİN YERSİZLİĞİ’ KARARI VERDİ.

YÜKSEK KURUL KARARI

DOSYA NO              : 2024 – 37
KARAR TARİHİ       : 02.10.2024
ŞİKAYET EDEN : Tahsin ERDEM (Zonguldak Belediye Başkanı)
VEKİLİ                     :  Av. Tarık KORKMAZ
ŞİKAYET EDİLEN   : Ali Rıza TIĞ (Pusula gazetesi sahibi ve yazarı)

ŞİKAYET KONUSU:

ZONGULDAK’ta yayınlanan PUSULA gazetesinin internet sitesinde Ali Rıza Tığ imzasıyla 05.07-2024 ve 21.08.2024 tarihleri arasında “Tahsin Erdem’i seçen zamına katlanır” “‘Geçinemiyoruz’ değil, ‘Geçiremiyoruz’!”  “Zonguldak’a gerçekten yazık oldu”  “Plaj yönetemeyen adamı, belediye başkanı yaptılar” “Kibir abidesi” “İnşallah, Zonguldak insanını zehirlemezler” “Zonguldak halkı ne günah işledi de Tahsin Erdem ile cezalandırıldı?” “Tahsin Erdem ve boş teneke” “Hayırseverlere ‘hayırsızlık’ yapmayın!” “Kent Lokantası tamam!” başlıklı köşe yazılarında Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edildiği iddiasıyla şikâyette bulunulmuştur.

Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’in avukatı Tarık Korkmaz, Basın Konseyi’ne 28.08.2024 tarihinde yaptığı başvuruda, şikâyet edilen gazetecinin gerçek olmayan iddialarla sistemli olarak kaleme aldığı köşe yazılarında müvekkilinin saygınlığına ve kişilik haklarına saldırdığını iddia etmiştir. Şikâyete konu köşe yazılarının çıktılarının da eklendiği başvuruda özetle şu ifadelere yer verilmiştir:

“Şikâyetçi müvekkil, Zonguldak Belediye Başkanlığı görevini yürütmektedir. Gerek seçim döneminde gerekse de sonraki dönemde şikâyet edilen gazeteci tarafından müvekkil ile ilgili gerçeklik taşımayan ve basın, düşünce ve ifade özgürlüklerini aşacak seviyede sistemli şekilde köşe yazıları ve haberler yayınlanmaya başlamıştır. Söz konusu içerikler toplum nezdinde hakaret olarak algılanan ve kişinin şeref, onur ve haysiyetini zedeleyecek boyutlardadır.

Bahsi geçen köşe yazıları Basın Meslek İlkelerinin 4. ve 6’ncı maddelerine aykırılık teşkil etmektedir. Anılan sebepler ile ilgili Kurullarınızca söz konusu ihlallerin tespiti ile ilgilileri hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını saygılarımızla talep ederiz.”

UZLAŞMA ÖNERİSİ:

Şikâyet başvurusu, şikâyet edilen Pusula gazetesi sahibi ve yazarı Ali Rıza Tığ’a 04.09.2024 tarihinde PTT aracılığı ile gönderilmiş, 12.09.2024 tarihinde teslim edildiğine ilişkin ‘alındı’ belgesi gelmiştir.

Şikâyet edilen gazeteci, Basın Konseyi’nin internet adresine gönderdiği yanıtta iddiaları reddetmiştir.

ŞİKÂYETÇİNİN YANITI:

Şikâyet edilen gazeteci Ali Rıza Tığ e- mail yoluyla gönderdiği yanıtta başvurudaki iddiaları reddetmiştir. Yanıtta köşe yazılarını aynen aktarıp altına savunmalara yer veren şikayetçi, şikayete konu ilk köşe yazısında belediye hizmetlerine yapılan zamları eleştirirken ‘Zamları geçirdi’ ifadesini kullanmasında hakaret kastı olmadığını; ikinci yazıda halkın zamlara tepki göstermesinin konu edilerek şikayetçiye yönelik eleştirilerini sürdürüldüğünü; üçüncü yazıda Kent Lokantası’nın köşe yazılarında yaptığı eleştiriler sayesinde açıldığını; dördüncü yazıda şikayetçi belediye başkanı seçildikten sonra Kapuz Plajı’nda 3 kişinin vurulmasını, fiyatların artmasını ve düzenin bozulmasını eleştirdiğini; beşinci yazıda şikayetçinin kibrini eleştirdiğini ve kendilerine açıklama yapmak yerine Basın Konseyi’ne şikâyette bulunmasının da bunun kanıtı olduğunu; altıncı yazının tamamen şikayetçiyi uyarmak amaçlı olduğunu ve savunma yapmaya değer görmediğini; yedinci yazısıyla ilgili savunma yapmasının gereksiz olduğunu; sekizinci  yazıda Belediye Meclisi üyelerinin şikayetçiden daha iyi belediye başkanlığı yapabileceğini açıkladığını ve bunun eleştiri olduğunu; dokuzuncu yazıda şikayetçiye vekalet eden meclis üyesinin  kısa sürede nasıl başarılı belediye başkanlığı yaptığı yönünde yorumda bulunduğunu; onuncu yazısının neden şikâyet edildiğini anlayamadığını belirtmiştir.

Şikâyetçinin amacının ‘özgür basını susturmak’ ve Basın Konseyi’nden ‘kınama’ kararı aldırıp yayınlarının etkisini azaltmak olduğunu iddia eden şikâyet edilen, “Pusula, Zonguldak’ın en çok okunan ve en etkin olan yayın organıdır. Zonguldak Belediyesi’nden daha kaliteli hizmet alma çabamızı sürdüreceğiz. Basın Konseyi’ne yapılan şikayetlerin amacı direncimizi kırmak. Ama biz daha iyi işler yapılıncaya kadar eleştirmeye devam edeceğiz” ifadelerine yer vermiştir.

GENEL SEKRETERLİK GÖRÜŞÜ:

Şikâyet edilen gazeteci Ali Rıza Tığ’ın, sahibi ve yazarı olduğu Pusula gazetesinin internet sitesinde 05.07-2024 ve 21.08.2024 tarihleri arasında yayınladığı 10 köşe yazısındaki şikâyetçiyle ilgili bölümler özetle şöyledir:

05.07.2024 tarihinde “Tahsin Erdem’i seçen zamına (zammına) katlanır!” başlığı ile yayımlanan köşe yazısının ilk bölümünde Zonguldak Belediye Meclisi toplantısında bazı hizmetlere yapılan zamlar konu edilmiştir. AKP’li Başkan döneminde suya yapılan zammı eleştirenlerin şimdi ne diyeceğini soran, bu zamlarla CHP’nin 6 okuna ‘zamcılık’ da eklenerek amblemin 7 oka çıktığı esprisini yapan yazar, “Bunlar daha iyi günlerimiz. Tahsin Erdem ne güzel giydiriyor size zamları. Az bile yapmış” ifadelerine yer vermiştir.

08.07.2024 tarihinde “Geçinemiyoruz değil Geçiremiyoruz” başlıklı yazıda, CHP’nin bir hafta önce Gebze’de ‘Geçinemiyoruz Mitingi’ yaptığı hatırlatılmış ve bu mitingin ardından Zonguldak Belediyesi’nin yaptığı zamlar konu edilmiştir. Yazıda, “Bunların derdi geçinememek değil, geçirememekmiş. Mitingden sonra inanılmaz zamları geçirdiler. Sevgili Tahsin Erdem, Kocaeli’nde gittiniz miting ‘Geçinemiyoruz’ mitingiydi, ‘Geçiremiyoruz’ değil. Olayı yine yanlış anladın” denilmiştir.

11.07.2024 tarihinde “Zonguldak’a gerçekten yazık oldu” başlıklı yazıda, şikâyetçinin ‘Kent Lokantası’ açma vaadinde bulunduğu hatırlatılarak “Zonguldak’ın Trabzon Vakfıkibirli Belediye Başkanı Tahsin Erdem, 100 gün geçti lokantanın yerini bile belirleyemedi. Tahsin Erdem beceriksiz çıktı. Büyük hayal kırıklığı yaşattı. Önceki Başkan Dr. Ömer Selim Alan’a ‘artist’ diyorduk. Tahsin Erdem hem daha ‘kibirli’ hem aha artist çıktı” ifadeleri kullanılmıştır.

15.07.2024 tarihinde yayınlanan “Plajı yönetemeyen adamı belediye başkanı yaptılar” başlıklı yazıda, belediyeye ait plajda çıkan bir olay üzerinden şikâyetçiye yönelik, “Plaj müdürü iki kişiyi tabancayla vurabiliyor. Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem plaja geliyor aciz bir şekilde kenarda duruyor. Plajı bile yönetemeyen birinin Belediye Başkanı olduğu kentin adıdır Zonguldak! Gömleğinin iki yakasını bir araya getiremeyen adamların ‘Zonguldak’ın iki yakasını bir araya getireceğim’ diyerek Belediye Başkanı olduğu kentin adıdır Zonguldak” ve “Kiminle görüşüp görüşmeyeceğine eşinin karar verdiği kişinin Belediye Başkanı olduğu kentin adıdır Zonguldak!” denilmiştir.

21.07.2024 tarihinde yayınlanan ‘Kibir Abidesi’ başlıklı yazıda “Görünenin aksine bir ‘kibir abidesi’ çıkan Tahsin Erdem, kendisini seçtiği için  Zonguldak halkını cezalandırıyor!.. Onda bu kibir ve Vakfıkibirlilik olduğu sürece değişmesi zor!… Tuttuğu takımın şampiyonluk maçına kendi gidemeyip iş insanının ayarladığı biletle giden kişi, Zonguldak’ı yönetebilir mi?… Tahsin Erdem, Zonguldak Belediye Başkanı olduğunun farkında değil! Kendini hala ‘muhasebeci’ sanıyor!” ifadeleri yer almıştır.

25.07.2024 tarihinde yayınlanan “Zonguldak halkı ne günah işledi de Tahsin Erdem ile cezalandırıldı?” başlıklı yazıda, şikâyetçinin Belediye Başkanı olarak Karaelmas Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyareti konu edilmiştir. Yazıda “Orada saçma sapan ifadeler kullanmış! Zonguldak, böyle beceriksiz bir belediye başkanı görmemiştir! 116 gündür şunu düşünüyorum. Zonguldak halkı ne günah işledi de Tahsin Erdem ile cezalandırıldı?” denilmiştir.

28.07.2024 tarihinde yayınlanan “İnşallah Zonguldak insanını zehirlemezler” başlıklı yazıda, Kent Lokantası açmak için Zonguldak Belediyesi’nin belirlediği yerin uygun olmadığı iddia edilmiştir. Yazıda şikâyetçi hakkında ““Anladığımız kadarıyla bir oldu- bittiye getirip, Zonguldak halkını orada kir, küf, pas ve nem içinde yemek yemeye mahkûm edecek! Tahsin Erdem’in hangi işi doğru ki, bu işi doğru olsun!. İnşallah ‘ucuz olsun’ diye Zonguldak insanını zehirlemezler!” denilmiştir. Yazıda şikâyetçinin başkan olduktan sonra belediyenin borç listesini bir ay süreyle binaya astığını belirtilmiş, “Ama belediyenin alacakları bir liste halinde yayınlanmadı! Böyle bir liste olsa, Tahsin Erdem’in en yakınındaki isimler ilk sıralarda yer alır! Muhasebeci Tahsin Erdem’in mükellefleri rezil olur!” ifadelerini kullanmıştır. Yazının sonunda “Günün fıkrası: Tahsin” ara başlığı altında ‘çok yalan söylediği’ ithamı yapılmıştır.

09.08.2024 tarihinde yayınlanan  “Zonguldak’ın efendisi /Tahsin Erdem ve boş teneke” başlıklı yazıda, şikâyetçinin tatile çıktığında yerine vekalet eden kişinin daha iyi belediye başkanlığı yaptığı savunularak “Tahsin Erdem CHP’den aday oldu. Zonguldak Belediye Başkanı seçildi ama ‘Başkan’ olamadı! Muktedir olamadı! Liyakatsiz, vizyonsuz çıktı!.. Tahsin Erdem’in boş bir teneke olduğu, kamuoyu tarafından net bir şekilde görülmüş oldu!” ifadeleri yer almıştır.

13.08.2024 tarihinde yayınlanan “135 günde yapılamayan iş 13 günde yapıldı” başlıklı yazıda, şikâyetçinin vaadi olan Kent Lokantasını aylardır faaliyete geçiremediği, 13 gün tatile çıkınca vekâlet bıraktığı başkanın önemli hizmetleri başardığı savunulmuştur. Yazıda şikâyetçiye yönelik, “Allah’tan Tahsin Erdem 13 günlük tatile çıktı da  Zonguldak hizmet gördü. Başkanvekili Adil Bahadır, 13 günde Zonguldak’ın altını-üstüne getirdi. AK Partili Belediye Başkanlarını ziyaret etti, onlardan asfalt istedi… İl Özel İdaresi’nden 90 ton asfaltı kaptı… Tahsin Erdem, ‘kibirli’, Adil Bahadır da ‘Vakfıkebirli’ ama ‘kibirli’ değil” denilmiştir.

21.08.2024 tarihinde yayınlanan  “Kent Lokantası tamam, sırada kreş var” başlıklı yazıda, şikâyetçinin Kent Lokantası vaadinin gerçekleştiği, sıranın her mahalleye birer kreş açmaya geldiği belirtilmiştir. Yazıda “Bizim Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem çok vizyonsuz! Vadettiği projeleri bile yapmaktan aciz! Biz, her gün yazıp çizmesek, zorlamasak, hiçbir şey yapmayacak!” ifadesine yer verilmiştir.

Şikâyet edilen ve yukarıda özetlenen köşe yazılarında, 31 Mart 2024 seçimlerinde Zonguldak Belediye Başkanı olan şikâyetçinin görevdeki birkaç aylık icraatı konu edilmiştir. Şikâyet edilen, aynı zamanda köşe yazılarının çıktığı yayın kuruluşunun sahibi ve deneyimli bir gazetecidir. Yayınladığı haberleri objektiflik ölçütüne uygun; yorum yapıp kanaat açıkladığı köşe yazılarını günlük sıradan konuşma üslubuyla değil, yazı diline uygun kaleme alması beklenir. Buna karşın şikâyete konu köşe yazılarında sokak jargonu ve argonun tercih edilmesini; sorumlu gazetecilik anlayışıyla uygun olmayan kurgu ve üslup kullanılmasını şikâyet edilen yazarın tercihi ve ifade özgürlüğü olarak görmek gerekir. Aksi durum köşe yazarına kural koymak, anlatım tarzını tayin etmek olacaktır dolayısıyla özgürlüğüne müdahaledir.

Şikâyetçinin 47 gün içinde 10 kez (şikâyetçiye göre sistematik, yazara göre fikri takip,  olarak değerlendirilebilir)  yazı konusu yapılması; vaat ettiği hizmetleri yerine getiremediğinin söylenmesinde; belediye hizmetlerine büyük zamlar yaptığı ve görevde bulunduğu 135 günde başarısız olduğu görüşünden hareketle eleştirilmesinde herhangi bir sorun yoktur. Şikâyetçi siyasetçidir, seçimle kamu görevini üstlenmiştir,  elbette her adımı basın ve özellikle muhalif basın tarafından faaliyetleri mercek altına alınacak ve eleştirilecektir. Siyasetçiler ve kamusal görevde bulunanlar ile toplumda tanınan kişilerin, kendilerine yöneltilen ağır ve sarsıcı eleştirilere tolerans göstermeleri gerekir.

Sorun ise şikâyetçiye yönelik peş peşe yayınlanan şikâyete konu köşe yazılarında “Tahsin Erdem’in boş teneke olduğu görülmüş oldu” “Tahsin Erdem hem daha ‘kibirli’ hem daha artist çıktı” “Bunların derdi geçinememek değil, geçirememekmiş”  “Gittiğin miting ‘geçinemiyoruz’ mitingiydi, ‘geçiremiyoruz’ değil, yanlış anladın” “Muhasebeci Tahsin Erdem’in mükellefleri rezil olur” “Kiminle görüşüp görüşmeyeceğine eşinin karar verdiği kişi” ifadelerinin kullanılmasındadır. Halkın oyu ile seçilmiş bir belediye başkanı, sözlük anlamı ‘sanatçı’; argoda karşılığı ‘düzenbaz’ olan ARTİST ve hakaret içeren BOŞ TENEKE sözcükleri kullanılarak hedef alınmıştır. Hukuksal yönden suç olup olmadığına bakılmaksızın bu sözcüklerin argodaki anlamıyla kullanıldığı açıktır ve argo gazetecilik etiğine uygun değildir. Ayrıca yazarın bir fıkra üzerinden şikâyetçiye ‘çok yalan söyleyen kişi’ iması yapılması; asıl mesleğinin mali müşavirlik olduğu hatırlatılarak ‘mükelleflerinin rezil olacağı’ iddiasında bulunulması; ‘kiminle görüşeceğine eşinin karar verdiği’ isnadı, aile hayatına ve özel yaşama müdahaledir.  Şikâyet edilen köşe yazarı, kullandığı söz konusu ifadeleriyle eleştiri sınırlarını aşarak etik ihlalinde bulunmuştur.

Açıklanan bu nedenlerle  şikâyet edilen 10 köşe yazısından, “Zonguldak’ın efendisi /Tahsin Erdem ve boş teneke” “Zonguldak’a gerçekten yazık oldu” “İnşallah Zonguldak insanını zehirlemezler” ve “Plajı yönetemeyen adamı belediye başkanı yaptılar” başlıklı 4 yazıda Basın Meslek İlkeleri’nin, “Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez” şeklindeki 4’üncü maddesinin ihlal edildiği kanaatindeyiz. Şikâyet edilen hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 4’üncü maddesini ihlalden ‘UYARI’ kararı alınmasını öneririz.

YÜKSEK KURUL DEĞERLENDİRMESİ:

Yüksek Kurul, şikâyet başvurusunu 02.10.2024 tarihinde yaptığı toplantıda görüşmüştür. Genel Sekreterlik raporunun sunulmasının ardından dosyanın müzakeresine geçilmiştir. Söz alan üyeler şikâyete konu köşe yazılarında etik ihlali yapılıp yapılmadığı konusunda farklı görüş savunmuştur.

Şikâyet edilen yazarda etik ihlali yapıldığı görüşünü savunan üyeler, raporundaki tespitleri ve alınacak karar önerisini isabetli ve yerinde bulmuştur. Yazılardan bazılarında etik açıdan sorun olmadığını kabul eden üyeler, raporda belirtildiği gibi 4 köşe yazısında şikâyetçiye yönelik aşağılama ve hakaret içeren ifadeler kullandığına dikkati çekmiştir. Bu görüşteki üyeler, köşe yazarının ağır ve sarsıcı ifadelerle eleştirilerde bulunmasının kabul edilebileceğini, ancak aşağılama ve hakaretin Basın Meslek İlkeleri ihlali olduğunu söylemiş, şikâyet edilen hakkında 4’üncü madde ile a 6’ncı madde ihlalinden yaptırım uygulanmasını talep etmiştir.

Buna karşın çoğunluk rapordaki tespitlere katılmamış ve şikâyete konu köşe yazılarında etik ihlali olmadığı görüşünü savunmuştur. Gazetecinin olaylara eleştirel bakış açısıyla yaklaşması gerektiğini, köşe yazılarında kamusal görev yapanlar ve tanınmış kişilere yönelik ağır ve sarsıcı ifadeler kullanabileceğini vurgulayan üyeler, Genel Sekreterin raporunda, yazarın ‘artist’ sözcüğünün argo anlamıyla kullandığı değerlendirmesine katılmadıklarını belirtmiştir. Aynı şekilde sıradan kişilere söylendiğinde hakaret suçu teşkil eden ‘boş teneke’ ifadesi, siyasilere karşı kullanıldığında ağır eleştiri kabul edildiği üyeler tarafından vurgulanmıştır. Bu görüşteki üyeler, şikâyet edilen köşe yazılarında etik ihlalinin söz konusu olmadığı ve ‘şikâyetin yersizliği’ kararı alınmasının uygun olacağını savunmuştur.

SONUÇ:

Müzakerenin tamamlanmasının ardından oylamaya geçilmiştir. Şikâyet edilen köşe yazılarında Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edilmediğini OY ÇOKLUĞU ile saptayan Yüksek Kurul, OY ÇOKLUĞU ile ‘Şikâyetin Yersizliği’ kararı almıştır.

Sonuç olarak; şikâyet edilen Zonguldak’ta yayınlanan Pusula gazetesi sahibi ve yazarı Ali Rıza Tığ hakkındaki başvuruda OY ÇOKLUĞU ile ‘ŞİKÂYETİN YERSİZLİĞİ’ kararı verilmiştir. 

 

Basın Konseyi heyeti, Ulu Önderimiz Atatürk’ün vefatının 86. yıldönümü nedeniyle özel izinle Anıtkabir’i ziyaret programı gerçekleştirdi.
Haberler

BASIN KONSEYİ HEYETİ ANITKABİR’İ ZİYARET ETTİ

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Anıtkabir Özel Defteri’ne yazdığı mesajda “Aziz Atatürk. Bir asır önce, ‘Basın milletin müşterek sesidir. Basın özgürlüğünden doğacak mahzurların giderilme vasıtası yine basın özgürlüğüdür’ demiştiniz. Ne var ki milletin ortak sesi ve kuvveti, rehberi olduğunu söylediğiniz basının, bir takım güçlerce kuşatma altına alındığını size şikâyet etmek istiyoruz” ifadelerine yer verdi. […]