BASIN KONSEYİ YÜKSEK KURULU, SABAH GAZETESİ HAKKINDAKİ ŞİKÂYETTE ‘UYARI’ KARARI VERDİ.
YÜKSEK KURUL KARARI
DOSYA NO: 2024 – 34
KARAR TARİHİ: 22.08.2024
ŞİKAYET EDEN: Özgür Lefter Küçükan
Gülbahçe Mahallesi. 12090 Sokak. N:7 URLA / İZMİR
VEKİLİ: Av. Şükrüye Ege
Cumhuriyet Bulvarı N:26/108 KONAK / İZMİR
ŞİKAYET EDİLENLER: 1- Ceyhan TORLAK (Sabah Gazetesi muhabiri)
İsmet Kaptan Mahallesi Gaziosmanpaşa Bulvarı No:5 KONAK / İZMİR
2- Hüseyin ÖZDEMİR (Sabah İnternet Yayın Yönetmeni)
Güzeltepe Mh. Mareşal Fevzi Çakmak Cd. B Blok No:29/1/1 Eyüpsultan/ISTANBUL
ŞİKAYET KONUSU:
SABAH gazetesinin internet sitesinde 16.07.2024 tarihinde Ceyhan Torlak imzasıyla yayınlanan “Kiracı ev sahibinin o hareketiyle banyoya kaçtı! Karımdan sonra sıra bende mi?” ve 17.07.2024 tarihinde yayınlanan “Avukat ev sahibi İngiliz kiracıya dehşeti yaşattı” başlıklı haberlerde, Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edildiği iddiasıyla şikâyette bulunulmuştur.
Şikâyetçi Özgür Lefter Küçükan’ın vekili Av. Şükrüye Ege tarafından 29.07.2024 tarihinde yapılan başvuruda, şikâyet konusu haberlerde, masumiyet karinesinin ihlal edildiği, gerçek olmayan iddialarla hedef alınan şikâyetçiye suç isnadında bulunulduğu ileri sürülmüştür. Başvuruda özetle şu ifadelere yer verilmiştir:
“Söz konusu yalan haberler ve müvekkilin fotoğrafının yayınlanması ile müvekkilin kişilik hakları alenen ihlal edilmiştir. Müvekkil İzmir’in küçük bir ilçesinde yaşamakta ve müteahhit olmasından dolayı yöre halkı tarafından tanınan bir kişidir. Yapılan haber ve fotoğrafının yayınlanması ile müvekkil ağır bir şekilde mağdur olmuştur.
Yapılan haberlerde müvekkilin adı – soyadının yazılması ve haberin içinde fotoğrafının yayınlanması özel hayatın gizliliği ihlal edilerek alenen kişilik haklarına saldırıda bulunulmuştur.”
Başvuruda, şikâyet edilenler hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin ilgili maddelerini ihlalden gereken kararın alınması talep edilmiştir.
UZLAŞMA ÖNERİSİ:
Şikâyet başvurusu, haberde imzası bulunan Sabah gazetesi muhabiri Ceyhan Torlak ile Sabah İnternet Sitesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Özdemir’e 30.07.2024 tarihinde PTT aracılığı ile gönderilmiş posta ‘alındı’ belgeleri gelmiştir.
Şikâyet edilenler, başvurudaki iddialara süresinde yanıt vermemiş ve taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.
GENEL SEKRETERLİK GÖRÜŞÜ:
Şikâyet edilen “Kiracı ev sahibinin o hareketiyle banyoya kaçtı! Karımdan sonra sıra bende mi?” başlıklı ilk haber, Sabah gazetesinin internet sitesinde 16.07.2024 tarihinde; “Avukat ev sahibi İngiliz kiracıya dehşeti yaşattı” başlıklı ikinci haber de 17.07.2024 tarihinde yayınlanmıştır. Ceyhan Torlak imzasıyla yayınlanan haberler özetle şöyledir:
16.07.2024’TE YAYINLANAN HABER: Haberde 6’sı kiracının, olayın meydana geldiği ileri sürülen evde ve bir kafede muhabire olayı anlatırken çekilen, 1’i de şikâyetçinin sosyal medyadan alınan olmak üzere 7 fotoğraf ile 1video kaydı görsel olarak kullanılmıştır. Spotunda “Ev sahibi kiracı kavgası korku filmlerini aratmadı. Dehşet dolu olay İzmir’de yaşandı. Avukat olan ev sahibi, kızı ve arkadaşıyla birlik olup İngiliz kiracısının evini bastı. Pencereye tekme atarak içeri giren ev sahibi, keserle kiracısına tehditler yağdırdı. Soluğu karakolda alan kiracı ise olayın sebebini Sabah’a anlattı” ifadelerine yer verilen haberde, avukat Adile Ayşin Şimşekoğlu’nun 3 Haziran günü kiracısı İngiliz emekli öğretim görevlisi İngiliz John Ernest Vaughan’dan kirayı 3 bin 125 liradan 20 bin liraya çıkarmasını istediği, ancak bunun kabul edilmediği yazılmıştır. Aralarında ihtilaf nedeniyle ev sahibinin köpeklere kötü davrandığı ve çöp evde yaşadığı iddiasıyla kiracıyı ihbar ettiği, kiracının da kendisini rahatsız ettiği gerekçesiyle ev sahibinden şikâyetçi olduğu anlatılmıştır. Ev sahibinin veteriner kızı Fulya Şahin’in, arkadaşı Özgür Lefter Küçükan ile 10 Temmuz günü eve geldiği; Şahin’in bahçe kapısının kilidini kırdığı ve Küçükan’ın da pencereyi tekmeleyip evin içine girerek elindeki keserle kiracıyı “Beş dakikan var, eşyalarını topla” diyerek tehdit ettiği, ikili hakkında uzaklaştırma kararı verildiği yazılmıştır. Kiracının hem hayat hikâyesine hem yaşadığı olayı anlatımına geniş yer verilen haberde, “Özgür sürekli bana vuruyordu. Üzerimdeki atleti yırttılar. Daha sonra ittirerek beni dışarı attılar. Bu sırada baldızım ve eşi geldi. Polis ve ambulans geldi. Beni ambulansla hastaneye götürdüler” ifadesine de yer verilmiştir.
17.07.2024’TE YAYINLANAN HABER: Görsel olarak ilk haberdeki 1’i kiracının evin içinde tahrip olmuş eşyayı gösteren ve diğeri şikâyetçinin sosyal medyadan alınan 2 fotoğrafına yer verilen haberde “İzmir’de avukat ev sahibi kirayı 3 bin 125 liradan 20 bin liraya çıkarmak istedi. Bunu kabul etmeyen İngiliz kiracı keserle tehdit ve darp edildi” spotuna kullanılmıştır. 16 satır ve 2 paragraftan oluşan haberde, ilk haberdeki bazı bilgiler özetlenmiş ve yeni hiçbir bilgi yer almamıştır. Tamamen şikâyetçi Özgür Lefter Küçükan hedef alındığı haberde, “Küçakan, mutfak penceresini de tekmeyle açıp buradan eve girdi. İddiaya göre, evde bulduğu keserle İngiliz kiracıyı, ‘5 dakikan var. 5 dakika içinde eşyalarını topla’ diyerek tehdit eden Küçükan, kalp hastası Vaughan’ı darp edip atletini yırttı, Vaughan’ın polise yaptığı şikâyet üzerine Şahin ve Küçükan hakkında uzaklaştırma kararı verildi” denilmiştir.
Şikâyet edilen iki haberlerde de ev sahibi- kiracı anlaşmazlığı nedeniyle çıkan ve şikâyetçinin adının da karıştığı olay konu edilmiştir. Yargı aşamasına değinilmese de güvenlik birimlerine intikal ettiği yazılan olayda güncellik, gerçeklik ve kamusal ilgi unsurlarını mevcuttur, haber olarak yayınlanmasında sorun yoktur. Ancak gazetecinin, haber kaynağı tarafından yanlış yönlendirilme riskine karşı dikkatli olması, kendisine verilen bilginin/anlatımın gerçek olup olmadığını araştırıp sorgulaması; olayın tüm taraflarıyla görüşüp ulaştığı gerçeği bozmadan haberini yayınlaması temel kuraldır. Şikâyet edilen haberlerde ise gazeteci, kendisine ulaşan kaynağının tek yanlı anlatımını araştırıp sorgulamadan salt gerçekmiş gibi yayınlamıştır. Şikâyet edilen muhabir, karşılıklı şikâyetçi olan tarafların güvenlik ve adli birimlerde verdiği ifadelere ulaşma olanağına sahipken bunu yapmayıp bir anlamıyla şikâyetçinin ifadesini gizlemiştir. Tek yanlı anlatımla oluşturulan haberde, görüşüne başvurulmadığı gibi güvenlik biriminde verdiği ifadesi gizlenen şikâyetçi hakkında kesin suçlu algısı oluşturan kurgu ve üslupla yayınlanması, etik ihlali olarak değerlendirilmelidir.
Açıklanan bu nedenlerle şikâyet edilen haberlerde Basın Meslek İlkeleri’nin “Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez” şeklindeki 4’üncü; “Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanamaz” şeklindeki 6’ncı maddelerinin ihlal edildiği kanaatindeyiz. Şikâyet edilenler hakkında ‘uyarı’ kararı alınmasını öneririz.
YÜKSEK KURUL DEĞERLENDİRMESİ:
Basın Konseyi Yüksek Kurulu, şikâyet başvurusunu 22.08.2024 tarihinde yaptığı toplantıda görüşmüştür. Genel Sekreterlik raporunun sunumunun ardından dosyanın müzakeresine geçilmiş ve üyeler, haberde etik ihlali olup olmadığı konusunda farklı görüş bildirmiştir.
Etik ihlali olduğu görüşündeki üyeler raporunda konunun gereği gibi ele alındığını ve yapılan değerlendirmelere katıldıklarını ifade etmiştir. Genel Sekreterin şikâyet edilen haberde etik ihlali yapıldığı tespitini isabetli; ‘uyarı’ kararı alınması önerisini yerinde bulduklarını söyleyen üyeler, haberde ‘objektiflik’ ve ‘gerçeklik’ ölçütlerinin göz ardı edildiğine de dikkati çekmiştir. Gazetecinin görevinin olayları araştırıp sorgulayarak gerçeği ortaya çıkarmak, çarpıtıp bozmadan olduğu gibi haberleştirerek kamuoyuna ulaştırmak olduğunu söyleyen üyeler, şikâyet edilen muhabirin ise karşı tarafın görüşünü almadan ve tek taraflı anlatımı/iddiaları araştırıp sorgulamadan kesin gerçekmiş gibi haberleştirdiğine dikkati çekmiştir. Bu görüşteki üyeler, haberde şikâyetçinin kesin suçlu, haber kaynağının ise kesin masum algısı oluşturan kurgu ve üslup kullanılmasının da etik olmadığını vurgulamıştır. Şikâyet edilen haberde eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırları aşılarak etik ihlali yapıldığını belirten üyeler, şikâyet edilenler hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 4 ve 6’ncı maddelerini ihlalden ‘uyarı’ kararı alınmasını uygun bulmuştur.
Etik ihlali olmadığını savunan üye ise şikâyet edilen muhabirin, masa başında uydurma haber yapmadığını, olayın taraflarından biriyle görüşerek onun anlatımlarını haberleştirmesinin etik ihlali sayılmaması gerektiğini söylemiştir. Bu görüşü savunan üye başvuruda ‘şikâyetin yersizliği’ kararı alınmasını talep etmiştir.
SONUÇ:
Müzakerenin tamamlanmasının ardından oylamaya geçilmiştir. Yüksek Kurul, şikâyet edilen haberde Basın Meslek İlkeleri’nin “Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez” şeklindeki 4’üncü;
“Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanamaz” şeklindeki 6’ncı maddelerinin ihlal edildiğini OY ÇOKLUĞU ile saptamış; OY ÇOKLUĞU ile ‘UYARI’ kararı almıştır.
Sonuç olarak, şikâyet edilen Sabah gazetesi muhabiri Ceyhan Torlak ile Sabah İnternet Sitesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Özdemir haklarında Basın Meslek İlkeleri’nin 4 ve 6’ncı maddelerini ihlalden OY ÇOKLUĞU ile ‘UYARI’ kararı verilmiştir.