BASIN KONSEYİ YÜKSEK KURULU, YENİ ŞAFAK GAZETESİ HAKKINDAKİ ŞİKÂYETTE ‘UYARI’ KARARI VERDİ.
YÜKSEK KURUL KARARI
DOSYA NO: 2024 – 32
KARAR TARİHİ: 22.08.2024
ŞİKÂYET EDENLER: Serra BUCAK- Doğan HATUN (Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları)
ŞİKÂYET EDİLENLER: 1- Aybike EROĞLU (Yeni Şafak Gazetesi muhabiri)
2- Ersin ÇELİK(Yeni Şafak Gazetesi Yazı İşleri Müdürü)
Maltepe Mahallesi Fetih Caddesi No:6 Dk:4 Topkapı ZEYTİNBURNU / İSTANBUL
ŞİKAYET KONUSU:
YENİ ŞAFAK gazetesinde 09.06.2024 tarihinde Aybike Eroğlu imzasıyla yayınlanan “Kandil Diyarbakır’a kayyum atamış” başlıklı haberde, Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edildiği iddiasıyla şikâyette bulunulmuştur.
Şikâyetçiler Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun tarafından 10.06.2024 tarihinde Basın Konseyi’ne yapılan başvuruda, şikâyet konusu haberin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsal kimliğine zarar vermek amacıyla yayınlandığı iddia edilmiştir. Başvuruda özetle şu ifadelere yer verilmiştir:
“Haberde, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsal kimliğini zedeleyen ve yönetimdeki kimi kamu görevlilerini hedef gösterme, kişilik haklarını çiğneme, masumiyet karinesini göz ardı etme, söz hakkını kullandırtmamadan karalayıcı ve suçlu ilan etmektedir.
Bundan kaynaklı, Basın Meslek İlkelerinin ihlal edildiğinden, haberi yapan gazete ve gazeteci hakkında kurumunuz nezdinde şikâyet başvurusunda bulunuyoruz. Yürüteceğiniz soruşturmanın sonucunu kamuoyu ile de paylaşılmasını rica ediyoruz”
Başvuruda, şikâyet edilenler hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 2, 4, 5, 6, 7, 9, 10, 12, 13 ve 16’ncı maddelerini ihlal etmekten karar alınması talep edilmiştir.
UZLAŞMA ÖNERİSİ:
Şikâyet başvurusu, şikâyet edilen Yeni Şafak muhabiri Aybike Eroğlu ile gazetenin Yazı İşleri Müdürü Ersin Çelik’e 23.06.2024 tarihinde PTT aracılığı ile gönderilmiş ve 01.07.2024 tarihinde teslim edildiğine ilişkin posta ‘alındı’ belgeleri gelmiştir.
Şikâyet edilenlerden Aybike Eroğlu’nun avukatı 08.07.2024 tarihinde gönderdiği yazılı yanıtta, başvurudaki iddiaları reddetmiştir. Taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.
ŞİKÂYET EDİLENİN YANITI:
Muhabir Aybike Eroğlu’nun vekili Av. Gürkan Celepcioğlu 3 sayfalık yanıtında, şikâyet konusu haberin ifade ve basın özgürlüğü kapsamında yayınlandığını ve Basın Meslek İlkeleri ihlalinin söz konusu olmadığını savunmuştur.
Yanıtta öncelikle PKK’nın bölücü terör örgütü olduğu, kurulduğu günden bugüne geçmiş elli yıllık süreçte polis, asker, sivil, çocuk, bebek on binlerce vatandaşın hayatını kaybetmesine sebep olduğu vurgulanmıştır. Başvuruda iddia edildiği gibi, haberde masumiyet karinesinin göz ardı edilmediği, şikâyetçilerin suçlu ilan edilmesinin söz konusu olmadığı savunulan yanıtta özetle şu ifadelere yer verilmiştir:
“Basın mensubu, bir hüküm mercii olmayıp kaynaklarından ve araştırmalarından edinmiş olduğu bilgileri kamuoyuyla paylaşmakla görevlidir. Haber kapsamında kaynaklardan alınan bilgiler olduğu gibi aktarılmıştır. Bunların büyük bir kısmı da adlî makamlara yansımış, yaşanmış somut olgulardır. Müvekkil de tüm bunlara uygun olarak söz konusu haberi ortaya koymuştur.
Haber içeriği incelendiğinde; Halime Bayram’ın daha önce gözaltına alınmış olduğu, Özlem Tekin’in silahlı terör örgütüne üye olma suçlamalarının ardından KHK ile ihraç edildiği, Fen İşleri Dairesi Başkanlığı’na atanan Serdar Bakıroğlu’nun 2017 yılında Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne düzenlenen ve 3 kişinin şehit olduğu saldırıdan gözaltına alındığı normal bir vatandaşın da araştırmasıyla bulabileceği şekilde gayet apaçık ortada olan bilgilerdir.
PKK ile uzun yıllardır mücadele edilmekte olup son on yıllık süreçte bölücü terör örgütü PKK ile iltisaklı, irtibatlı çok sayıda belediye başkanı bu mücadele kapsamında görevden alınmıştır. Müvekkil, yapmış olduğu haberde bu gerçeklere de değinmiştir. Müvekkilin haberini şikâyete konu görmek yıllardır PKK ile mücadele eden milletimizin de vicdanını yaralayacaktır.
Basın Kanunun 12. Maddesi gereğince gazeteci yaptığı haberin kaynağını açıklamaya ve tanıklık yapmaya mecbur tutulamaz. Haberin kaynağını açıklamak zorunda bulunmayan bir basın mensubunun ‘iftiracı’ olarak adlandırılmaya çalışılması en başta basın özgürlüğünü ihlâl eder niteliktedir. Böyle bir şikâyet için müvekkilin değerlendirmesinin istenilmesi de adeta sansür uygulamasına kapı açabilecek niteliktedir.
Haber içeriği bir bütün olarak dikkatli değerlendirildiğinde meslek ilkelerine aykırı bir hususun bulunmadığı, Anayasanın tanıdığı serbestinin yanında meslek ilkeleri kurallarının da olabildiğince ‘Basın hürdür, sansür edilemez’ ilkesine uyar biçimde yorumlanması gerektiği açığa çıkacaktır.”
Yanıtta, ifade ve basın özgürlüğünün Anayasa ve yasalarla güvence altına alındığı da vurgulanarak, Yargıtay içtihatları ve AİHM kararlarından örnekler verilmiştir. Şikâyet edilen haberin ifade ve basın özgürlüğü çerçevesinde görünür gerçeklik ilkesine uygun bir şekilde güncel ve gündem ile bağlantılı olarak yayınlandığı; kişilik haklarına saldırı teşkil edecek gerçek dışı hiçbir ifade kullanılmadığı savunularak, şikâyetin yersizliği kararı verilmesi talep edilmiştir.
GENEL SEKRETERLİK GÖRÜŞÜ:
Şikâyet edilen “Kandil Diyarbakır’a kayyum atamış” başlıklı haber, Aybike Eroğlu imzasıyla Yeni Şafak gazetesinde 09.06.2024 tarihinde yayınlanmış, gazetenin internet sitesinde de yer almıştır.
Haber başlığının altında “Terör örgütü PKK, ‘eş başkan’ sistemiyle yönetilen DEM partili belediyelerden Diyarbakır’da paralel yönetim oluşturdu. Tüm daire başkanlıkları da PKK gölgesinde atında. Terör örgütü, belediyenin tüm kaynaklarında söz sahibi” spotu kullanılmıştır. Şikâyetçiler Serra Bucak ve Doğan Hatun’u partililerle zafer işareti yaparken gösteren bir fotoğrafa da yer verilen 7 paragraflık haberin metnine “Para yurt dışından yönetiliyor”, “Daire başkanına talimat veriyor”, “PKK’lılar fişleyip işten atıyor”, “Gölge başkandan yeğene kıyak” ara başlıkları konulmuştur.
Haber metninde, 31 Mart seçimlerinden sonra DEM Parti’nin yönetime geldiği belediyelerde başta eş başkanlar olmak üzere, daire başkanlarına terör örgütü PKK tarafından sözde komiserler atadığı, kurumsal talimatların hiçbir resmi görevi olmayan bu kişiler tarafından verildiği iddia edilmiştir. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanları Serra Bucak Küçük ve Doğan Hatun’a da PKK ile ilgili suçlardan birçok kez gözaltına alınan Halime Bayram’ın ‘komiser’ olarak atandığı yazılmıştır. Haberde ayrıca Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde Genel Sekreterlik, Mali Hizmetler Daire Başkanlığı, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı, Kültür Dairesi Başkanlığı, İnsan Kaynakları Daire Başkanlığı, Sosyal Hizmetler ve Gençlik Spor Dairesi Başkanlığı görevlerine getirilen kişilerle ilgili iddialar sıralanmış ve bunlara talimat verdikleri iddia edilen kişiler isim isim yer almıştır. Fen İşleri Daire Başkanı atanan kişinin, 2017 yılında 3 kişinin şehit olduğu Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne yapılan saldırıyla ilgili; Afet İşleri Daire Başkanlığı’na atanan kişinin 2019’da KCK operasyonunda gözaltına alındıkları belirtilen haberde, PKK sempatizanlarının verdiği bilgilerle, çalışanların fişlendiği de ileri sürülmüştür.
Muhabir haberini, açıklamadığı bir haber kaynağından alınan/verilen istihbaratı esas almış ve arşiv taraması yaparak oluşturmuştur. Haber metnindeki “Yeni Şafak’ın ulaştığı bilgelere göre” ifadesi ile üslup ve kurgudan bu anlaşılmaktadır. Esasen, habere konu olan bazı belediyelerin ‘Kandil’den talimat aldıkları’ ve ‘terör örgütüyle iltisaklı kişilerin görev yaptığı’ iddiaları yeni değildir. Siyasetin tartışma konusu olan bu iddialarla, bazı belediyelere kayyum atanmaları yapılmıştır/yapılmaktadır. Toplumun azımsanamayacak bir kesiminde bazı belediyelerin yönetiminde terör örgütünün etkili olduğu hatta paralel yapı oluşturduğu algısı mevcuttur.
Şikâyet edilen muhabir, haber kaynağını açıkça yazmasa da ‘iddia edildi’ ‘iddia ediliyor’, ‘öne sürüldü’ ‘öne sürülüyor’ ifadelerini kullanarak, haberin istihbarat kaynaklı olduğunu belli etmiştir. Haberdeki bilgilerin resmi kanallardan verildiği; muhabirin bu bilgileri arşiv taramasıyla destekleyerek haberini oluşturduğu; adı geçen belediyede görevlendirilen bazı kişileri örnek gösterip kayyum benzetmesi yaparak ‘Kandil Diyarbakır’a kayyum atamış’ başlığını kullandığı görülecektir. Haber kaynağını açıklamak zorunda olmayan muhabirden, hele bu kaynak gizlilik gerektiriyorsa ifşa etmesi beklenemez. Muhabir kendisine ulaşan terör örgütünün bir kamu kurumuna tasallutuna ilişkin önemli bir bilgiyi/iddiayı kamuoyundan gizleme hakkına da sahip değildir. Yüksek Kurul daha önce benzer dosyaların müzakeresinde “Gazeteci haber kaynağının öne sürdüğü iddiaların gerçek olup olmadığını ve maddi gerçeği araştırmak durumunda değildir” ilke kararı almıştır.
Şikâyetçiler, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsal kimliğinin zedelendiğini; kamu görevlilerinin hedef gösterildiğini; kişilik haklarının ihlal edildiğini; masumiyet karinesinin göz ardı edilip kendilerine söz hakkı verilmeden karalayıcı ifadelerle suçlu ilan edildiklerini iddia etmiştir. Ancak haberde isimleri geçen kişilerin geçmişte terör örgütüyle ilgili gözaltına alındıkları ve haklarında yapılan idari ve hukuki işlemlerle ilgili bilgilerin gerçek olmadığını gösteren herhangi bir kanıt sunulmamıştır. Şikâyetçilerin tekzip ve cevap hakkına sahip oldukları, fakat böyle bir girişimde bulunmadıkları da anlaşılmaktadır.
Terör örgütü PKK’nın, belediye yönetiminde paralel yapı oluşturmaya çalıştığı iddia edilen haberde, şikâyetçileri kişisel olarak doğrudan suçlayıcı herhangi bir ifadeye yer verilmemiştir. Haberin kurgu ve üslubu objektiflik yönünden eleştirilebilir, “Kandil Diyarbakır’a kayyum atamış” başlığı abartılı görülebilir. Ancak orta düzeydeki bir okuyucu, belediyelere kayyum atamasının İçişleri Bakanlığı tarafından yapıldığını ve haberdeki ifadelerin ve üslubun terör örgütünün kamu kurumuna sızmasının ne denli tehlikeli olduğuna dikkat çekmek ve haberi çarpıcı başlıkla sunmak için kullanıldığını bilecektir.
Şikâyetçiler, kamu görevi yapan tanınmış kişilerdir. Adlarının da geçtiği haberde, yönettikleri Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin terör iddialarıyla gündeme gelmesinden rahatsızlık duymuş ve incinmiş olabilirler. Kamusal görev yapan kişiler olarak, üstlendikleri kamusal görevleri konusundaki ağır ve sarsıcı eleştirilere katlanmaları gerekir.
Açıklanan bu nedenlerle, “Kandil Diyarbakır’a kayyum atamış” başlıklı haberde eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarının aşılmadığı; haberde etik ihlali yapılmadığı kanaatindeyiz. Başvuruyla ilgili ‘Şikâyetin Yersizliği’ kararı alınmasını öneririz.
YÜKSEK KURUL DEĞERLENDİRMESİ:
Yüksek Kurul, 22.08.2024 tarihindeki toplantısında yeterli çoğunluğun bulunduğu anlaşılıp, Genel Sekreterin sunuşu dinlendikten sonra dosyanın müzakeresine geçilmiştir.
Söz alan üyeler, Genel Sekreterin raporunda, haberde etik ihlali yapılmadığı yönündeki tespitini isabetsiz bulmuş; başvuru konusunda ‘şikâyetin yersizliği’ kararı verilmesi önerisine de katılmamıştır. Genel Sekreterin raporda genel değerlendirmeler yapmasını ve gereksiz argümanlar sunmasını yersiz bulduklarını söyleyen bazı üyeler, Yüksek Kurul’un bunları dikkate almayıp sadece şikâyet edilen haberi Basın Meslek İlkeleri yönünden denetime tâbi tutması gerektiğini hatırlatmıştır.
Şikâyete konu haberin masa başında hazırlanan bir haber olmayıp, arşiv taraması yapılarak hazırlandığı izlenimi verilmeye çalışsa da şikâyet edilen gazetecinin kaynağından aldığı bilgileri/iddiaları objektif ve mesafeli aktarma gayesi gütmediği hususunda üyeler görüş birliğine varmıştır. Bir kısım üyeler, şikâyet edilen haberde gerçeğin ne derece yansıtıldığının tartışmaya açık olması nedeniyle istihbarat kaynaklı iması yapılmasının yetersiz kaldığını; kaynağın açıkça yazılması gerektiğini savunmuştur. Bu üyeler, gazetecinin ancak doğru haberde, haber kaynağını gizleyebileceğini, kaynağını açıklamama ilkesi ardına sığınılarak yalan ve yanlış haber yazamayacağını belirtmişlerdir.
Ayrıca, gazetecinin haberi yaparken 5 N 1 K kuralına uyması gerektiği, Basın Meslek İlkeleri bakımından yanlış ve yönlendirilmiş kurgusal haberlerin düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde savunulamayacağı tartışmalarda dile getirilmiştir. Haber ile yorum arasındaki farka da dikkat çekilen tartışmalarda, haberin objektif kriterlere göre yapılması gerektiği, suçlama içeren konularda muhatabın görüşlerine başvurmanın temel bir gazetecilik ilkesi olduğu, oysa şikâyet konusu haberde çok sayıda kişinin adı geçtiği halde hiçbirisinin görüşüne başvurulmadığı ve iddiaların temellendirilmediği saptanmıştır.
Haberin yukarıda yapılan açıklanan kurallara uyulmadan yapılması; başlığında ve spotunda hüküm içeren ‘kayyum atandı’, ‘paralel yönetim oluşturuldu’, ‘PKK’yı öven’, ‘yurt dışından yönetiliyor’ gibi ifadeler kullanılması da dikkate alındığında; ‘haberde tarafsız, yorumda özgür’ ilkesinin de yok sayılarak, ortaya atılan kanıtsız iddiaların kesin bir gerçeklikmiş gibi sunulduğu tartışmalarda dile getirilmiştir. Tartışmalar sırasında bir kısım üyeler, şikâyet edilen muhabirin haberinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsal kimliğine ‘terör örgütü gölgesi’ düşürmeyi, şikâyetçilere ve isimleri yazılan görevlilere ‘terörist damgası’ vurulmayı amaçlamasının yanlış olduğunu belirtmiştir.
Şikâyet edilen haberde, basın meslek ilkelerinin ihlal edildiğinde ittifak eden üyeler, şikâyet edilenler hakkında alınacak karar konusunda ise ayrışmıştır. Bazı üyeler ihlalin ağırlığı karşısında ‘kınama’ talep ederken, çoğunluk şikâyetçi tarafın dilekçesi ve şikâyet edilen tarafın gönderdiği savunmayı da dikkate alarak ‘uyarı’ kararı alınmasını uygun bulmuştur.
SONUÇ:
Müzakerenin tamamlanmasının ardından yapılan oylamada Yüksek Kurul, şikâyet edilen haberde Basın Meslek İlkeleri’nin “Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez” şeklindeki 4’üncü;
“Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanamaz” şeklindeki 6’ncı maddelerinin ihlal edildiğini OY BİRİLĞİ ile saptamış; şikâyet edilenler hakkında OY ÇOKLUĞU ile ‘UYARI’ kararı almıştır.
Sonuç olarak; şikâyet edilen Yeni Şafak gazetesi muhabiri Aybike Eroğlu ve Yazı İşleri Müdürü Ersin Çelik haklarında, Basın Meslek İlkeleri’nin 4 ve 6’ncı maddelerini ihlalden OY ÇOKLUĞU ile ‘UYARI’ kararı verilmiştir.