Basında sansürün kaldırılışının 115’inci yıldönümünü buruk kutluyoruz. Medyanın
özgür olduğu yıllarda ‘Gazeteciler ve Basın Bayramı’ olan 24 Temmuz’lar, bir süredir
ifade ve basın özgürlüğünün yok sayılmasına, medyanın susturulmasına karşı
gazetecilerin ‘Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü’ oldu.
24 Temmuz 1908 tarihinde İkinci Meşrutiyet’in ilanıyla Abdülhamit istibdadı bitmiş,
basında sansür sona ermiş ve gazeteciler özgürlüğe kavuşmuştu. Aradan bir asrı
aşkın süre geçmesine karşın medyamız, istibdat dönemine benzer uygulamalara
maruz kalıyor. Medyaya, hiçbir demokraside emsaline rastlanmayacak baskılar
artarak devam ederken; televizyonların eleştirel haber ve yorumlar nedeniyle 7
günlük ekran karartma balyozu tepelerine indirilirken, hangi özgür basından söz
edilebilir?
Kamu kaynaklarını kullanarak, medyanın yüzde 95’ini tam kontrolüne geçiren siyasi
anlayış, yüzde 5’i oluşturan bağımsız ve özgür medyaya tahammül edemiyor. İktidarı
destekleyen medya kuruluşları kamu kaynaklarıyla fonlanıp ‘propaganda aygıtına’
dönüştürülüyor. Özgür ve bağımsız medya kuruluşları ise haksız hukuksuz verilen
yayın durdurma, ekran karartma, idari para ve resmi ilan kesme cezalarıyla ekonomik
olarak çökertiliyor.
Demokrasilerde asla yeri olmayan ‘tek sesli medya’ düzeni hevesindekiler, bu
hedeflerine ulaşmak için, özerk ve bağımsız olması gereken RTÜK ve Basın İlan
Kurumu ile Yargıyı, özgür medya üzerinde ‘iktidar sopası’ olarak kullanmaktan
çekinmiyor. Habere ‘terör’, gazeteciye ‘terörist’ muamelesi yapılabiliyor. Gazeteciler
haksız hukuksuz gözaltına alınıp, tutuklanabiliyor, ağır cezalarına çarptırılabiliyor.
Bilinmelidir ki, son dönemde dozu giderek artan bu hukuksuzluk ve hoyratlık
sürdürülemez.
Özgür ve bağımsız medyayı sindirme ve susturma girişimleri kabul edilemez.
Anayasal güvence altındaki ifade ve basın özgürlüğü yok sayılamaz. Halkın haber
alma ve gerçekleri öğrenme hakkı gasp edilemez.
Basın Konseyi çözümün, kuvvetler ayrılığına dayalı demokratik rejimin yeniden tesisi;
Yasama, Yürütme ve Yargının yanında Medyanın ‘dördüncü kuvvet’ konumuna
kavuşması olduğunun bilincindedir. 24 Temmuz’ları yeniden ‘Gazeteciler ve Basın
Bayramı’ olarak kutlayacağımız günlerin uzak olmadığına inanıyoruz.
BASIN KONSEYİ