BKYK KARARI 2020-28

BASIN KONSEYİ, YENİ AKİT GAZETESİ HAKKINDA ‘KINAMA’ KARARI VERDİ

DOSYA NO                      :  2020- 28

KARAR TARİHİ               :  12.08.2020

ŞİKAYET EDEN               Av. MAHMUT TANAL (CHP İstanbul Milletvekili)                        (Halkla İlişkiler Binası 4. Kat 3 Nolu Banko F424 T.B.M.M / ANKARA)

ŞİKAYET EDİLENLER      :  1- Kubilay ERTEKİN  (Yeni Akit okuru)
         (
Halkalı Merkez Mah. Dereboyu Cad. No:65/3 KÜÇÜKÇEKMECE / İSTANBUL)

                                  2- Ali İhsan KARAHASANOĞLU (Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü)
         (
Halkalı Merkez Mah. Dereboyu Cad. No:65/3 KÜÇÜKÇEKMECE / İSTANBUL)

 ŞİKAYET KONUSU         :

Yeni Akit gazetesinin ‘Okur Postası’ köşesinde 23.06.2020 tarihinde Kubilay Ertekin imzasıyla yayımlanan ‘CHP’nin kutsalları ve Ayasofya’ başlıklı yazıda, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve CHP’nin kurucu kadrosunun hedef alındığını; CHP Milletvekili İbrahim Kaboğlu ile birlikte kendisinin de adı yazılarak, hakaret edilip nefret söyleminde bulunulduğunu iddia eden CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, hem yazar hem de bu yazıyı kullanan gazetenin yönetimi hakkında şikayette bulunmuştur.

Şikayetçi, Basın Konseyi’ne gönderdiği üç sayfalık şikayet başvurusunda özetle şu ifadelere yer vermiştir:

“Yazıda şahsımla birlikte mensubu olmaktan gurur duyduğum partim CHP, İstanbul Milletvekilimiz İbrahim Kaboğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2’nci Cumhurbaşkanı ve partimizin eski Genel Başkanı İsmet İnönü ve Büyük Önder Atatürk’ün diğer çalışma arkadaşları hedef alınmıştır.

Yeni Akit gazetesi yayın sorumlularının, gazete okurunun yazısı olduğu gerekçesiyle kamuoyuyla paylaşılmasına onay verdiği söz konusu metin, baştan aşağı hakaret ve nefret söylemi içermektedir.

Yeni Akit’in yayınlamaya, okurlarıyla paylaşmaya değer bulduğu yazının giriş cümlesi, ‘İşin aslı; O sakîm-hastalıklı zihniyete bu milletin aziz kutsallarını sevdirmek için önce CHP’li İbrahim Ö. Kabaoğlu ve Mahmut Tanal benzeri kimselerin, yaklaşık 100 yıldan beri tapındıkları ve beyinlerindeki o mevhum putları kırıp, camiye tercih ettikleri kilise, havra, hayranlığı şeklindeki ve diğer tüm ideolojik saplantıları olan Sanem ve Hübellerin izini ve tortularını bünyelerinden silmek ve dünyada cereyan eden gerçekleri göstermek gerekir’ şeklindedir.

Tapınmak dini bir terimdir. Tapınma, ‘Tanrı’ya ya da tanrı olarak benimsenen şeye karşı inanış ve bağlılık anlatmak için belirli birtakım dinsel eylemlerde bulunmak’ şeklinde bir tanıma sahiptir. Mahmut Tanal olarak şahsımın ve yol arkadaşlarımın kilise ve havrayı camiye tercih ettiğimiz iddia edilirken, İslamiyet’ten önce Arapların taptığı putlar yazılarak, ‘putperestlik’ ithamında bulunulmuştur.

Yayınlanan metinde ‘Şimdi İstanbul fethinin remzi olan bu camiin, eski haline dönüştürme fikrine ölümüne karşı olan CHP zihniyetindeki cami düşmanlarının, neden hır çıkardıkları daha iyi anlaşılmaktadır’ denilerek tarafım ve mensubu olduğum siyasi parti ‘cami düşmanlığı’ ile suçlanmış, hedef saptırılarak şahsım zan altında bırakılmaya çalışılmıştır.

Başvuruda, Basın Meslek İlkeleri’nin 3, 4, 6, 10, 12 ve 13’üncü maddeleri sıralanarak, şikayet konusu yazıda tüm bunların ihlal edildiği savunulmuş ve sorumlular hakkında ‘kınama’ kararı alınması talep edilmiştir.

UZLAŞMA ÖNERİSİ        :

Şikayet başvurusu Yeni Akit gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu ve yazıda imzası bulunan Kubilay Ertekin’30.06.2020 tarihinde PTT aracılığı ile gönderilmiş, posta ‘alındı’ belgeleri gelmiştir.

Şikayet edilenler, başvurudaki iddialara süresinde yanıt vermemiş, taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.

DEĞERLENDİRME          :

Şikayet konusu ‘CHP’nin kutsalları ve Ayasofya’ başlıklı yazı, Yeni Akit gazetesinin ‘Okur Postası’ köşesinde 23.06.2020 tarihinde Kubilay Ertekin imzasıyla yayımlanmıştır.

Yazıda, şikayetçi Mahmut Tanal ve partisi CHP için 4 şeyin kutsal olduğu iddia edilerek; bunlar ‘Kurucu kadro’, ‘Laisizm’, ‘Lozan’ ve ‘Devrimler’ olarak sıralanmıştır.

Kurucu kadro’ konusunda geçmişteki Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı bazı yazar ve yayın organları kaynak gösterilerek M. Kemal bazı CHP’liler için Tanrı, İ. İnönü de Peygamber” ifadelerine yer verilmiştir.

Yazıda laiklik ilkesinin ‘inanç karşıtlığı’ olduğu savunularak, “Onun da ülkeye bir yığın inkarcı ve inanç düşmanı Batı hayranı bir güruhun yetişmesine sebep olduğu görülmektedir…. PKK denen dış güçlerin içteki ihanet örgütü, işte bu zihniyet ve ideolojinin ürünüdür…. Bu ihanet şebekelerine destek verenler de yine CHP zihniyetidir…. Laisizme istinaden- dayanılarak söylenen sözlerin, yapılan icraatın iğrençliği ise tarihin ve insanlığın yüzünü karartan seviyesizliklerle doludur… İşte tüm bunlar din karşıtı laisizm ideolojisinin zehirli meyveleridir” denilmiştir.

Lozan ve Musul konusunda ise Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı’nın son dönemde ezber bozan açıklamalar yaptığı ileri sürülen yazıda, Atatürk’ün şapka ile ilgili fikrini sorduğu dönemin bakanlarından Esat Mahmut Bozkurt’un “Şapka giymek bu millet için Musul’un fethinden üstündür” dediği savunulmuştur. Ayasofya’nın, Balkan Paktı görüşmeleri sırasında Celal Bayar’ın önerisiyle Yunanistan’a jest olsun diye müze yapıldığı ileri sürülen yazıda şu ifadelere de yer verilmiştir:

“Şimdi İstanbul fethinin remzi olan bu caminin, eski haline dönüştürme fikrine ölümüne karşı olan CHP zihniyetindeki cami düşmanlarının, neden hır çıkardıkları daha iyi anlaşılmaktadır. İşte onları tedirgin eden her alanda hır çıkartan konular, devlet ve din aleyhindeki hıyanet ve cinayetlerinin asıl sebebi bunlardır. Şu an ağızlarına sakız yaptıkları sade Ayasofya’nın değil, Sultanahmet’in ve Topkapı Sarayı’nın da müze olmasını isteme sapkınlığı altındaki sebepler, işte hep o ‘kurucu kadroya’ dayanmaktadır…”

Yazıda devrimlere karşı çıkılırken de “Aynı zihniyetin devrimler yönü ile baktığı eğitim sistemi ise 6- 7 yüz yıllık öğrenim ve yazı dilinin birkaç gün içinde yok edilmesi, koca bir milletin cahil bırakılması olmuştur” ifadelerine yer verilmiştir.

Şikayet konusu yazıda, modern Türkiye’nin ‘kurucu kadrosu’, ‘laiklik’, ‘devrimler’ ve ‘Lozan’ hedef alınmış ve kötülenmiştir. Esasen yayın politikası bilinen Yeni Akit gazetesi ve yazıda imzası bulunan okurun, Cumhuriyet dönemini kötülemesi ve Osmanlıya öykünmesi ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir.

Ancak yazıda şikayetçi ve mensubu bulunduğu partisine yönelik;

“CHP’li İbrahim Ö. Kabaoğlu ve Mahmut Tanal benzeri kimselerin, yaklaşık 100 yıldan beri tapındıkları putları kırıp, camiye tercih ettikleri kilise, havra, batı hayranlığı şeklindeki ve diğer tüm ideolojik saplantıları olan Sanem ve Hübellerin izini ve tortularını bünyelerinden silmek gerekir’,

 CHP zihniyetindeki cami düşmanları…’,

‘PKK işte bu zihniyet ve ideolojinin ürünüdür. Bu ihanet şebekelerine destek verenler de yine CHP zihniyetidir” ifadeleriyle, eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırları aşılmıştır.

Şikayetçi siyasi bir kişiliktir elbette kendisine ve partisine yönelik ağır ve sarsıcı eleştirilere katlanmak durumundadır. Ancak şikayet edilen yazıda kanıtı gösterilmeden ‘cami düşmanı olduğu’‘kiliseyi ve havrayı camiye tercih ettiği’, ‘puta taptığı’, ‘terör örgütüne destek verdiği’ ifadeleri kullanılmıştır. Seçmen ve toplum nezdinde itibar kaybettirmek amacıyla kullanıldığı açık olan bu ifadelerle şikayetçiye iftirada bulunulmuş, hakaret edilmiş ve kişilik haklarına saldırılmıştır.

Şikayet edilen yazıda imzası bulunan Kubilay Ertekin gazete okurudur. Basın Konseyi Çalışma Kuralları ve Başvuruları Değerlendirme Usulleri’nin 12’nci Maddesi, ‘basın (medya) mensupları’ ve ‘yayın kuruluşları’ için etik denetimini öngördüğü için Kubilay Ertekin’le ilgili karar alma olanağı yoktur. Diğer şikayet edilen Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu hakkında Basın Meslek İlkeleri’ni ihlalden karar alınması uygun olacaktır.

SONUÇ          :

Basın Konseyi Yüksek Kurulu, koronavirüs salgını nedeniyle alınan önlemler kapsamında 12.08.2020 tarihinde video konferansla yaptığı toplantıda şikayet başvurusuyla ilgili Genel Sekreterlik tarafından sunulan raporu müzakere etmiştir.

Görüşlerini açıklayan üyeler, şikayetçinin siyasi bir kişilik olduğunu bu nedenle ağır ve sarsıcı eleştirilere katlanmak durumunda olduğunu dile getirmiş; ancak şikayet edilen yazıda iftira, hakaret ve nefret içeren ifadeler bulunduğu yönünde görüş bildirmiştir. Yapılan müzakereler sonunda şikayet konusu yazıda OYBİRLİĞİ ile etik ihlali olduğu kararına varılmıştır.

Yüksek Kurul, şikayet edilen yazıda Basın Meslek İlkeleri’nin “Kişileri ve kuruluşları eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez” şeklindeki 4’üncü maddesinin OY BİRLİĞİ ile, ayrıca “Gazeteci, şiddet, nefret, zorbalık ve ayrımcılığı özendirici, insani değerleri incitici yayın yapamaz” şeklindeki 13’üncü maddesinin OY ÇOKLUĞU ile ihlal edildiğini saptamıştır.

Şikayet edilenlerden yazıda imzası bulunan Kubilay Ertekin gazeteci olmadığı için sadece diğer şikayet edilen hakkında işleme karar veren Yüksek Kurul yaptığı oylamada;

          a) Başvurunun kabulü;

           b) Yeni Akit gazetesi ‘Okur Köşesi’nde yayımlanan ‘CHP’nin kutsalları ve Ayasofya’ başlıklı yazı nedeniyle gazetenin Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu hakkında OY BİRLİĞİ ile ‘KINAMA’ kararı vermiştir.

YanıtlaYönlendir
Basın Konseyi heyeti, Ulu Önderimiz Atatürk’ün vefatının 86. yıldönümü nedeniyle özel izinle Anıtkabir’i ziyaret programı gerçekleştirdi.
Haberler

BASIN KONSEYİ HEYETİ ANITKABİR’İ ZİYARET ETTİ

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Anıtkabir Özel Defteri’ne yazdığı mesajda “Aziz Atatürk. Bir asır önce, ‘Basın milletin müşterek sesidir. Basın özgürlüğünden doğacak mahzurların giderilme vasıtası yine basın özgürlüğüdür’ demiştiniz. Ne var ki milletin ortak sesi ve kuvveti, rehberi olduğunu söylediğiniz basının, bir takım güçlerce kuşatma altına alındığını size şikâyet etmek istiyoruz” ifadelerine yer verdi. […]

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın