BKYK KARARI 2022-02

BASIN KONSEYİ, SABAH GAZETESİ HAKKINDAKİ ŞİKÂYETTE ‘KINAMA’ KARARI VERDİ

YÜKSEK KURUL KARARI

DOSYA NO              :  2022- 02

KARAR TARİHİ : 26.01.2022

ŞİKAYET EDEN    :  Lütfü TÜRKKAN (İyi Parti Kocaeli Milletvekili)

VEKİLİ : Av. Gamze Tuğçe KAVİ

ŞİKAYET EDİLENLER : 1-Şefik ÇALIK (Sabah Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Md.) 2Erdal ŞAFAK (Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni) 3- Mustafa Sait ÖZKAN (Sabah Gazetesi Muhabiri)
(Güzeltepe Mah. Mareşal Fevzi Çakmak Cad. B Blok No:29/1/1 EYÜP- İSTANBUL)

ŞİKAYET KONUSU        :

Sabah gazetesi ile gazetenin internet sitesi sabah.com.tr’de18.11.2021 ve 19.11.2021 tarihlerinde İyi Parti milletvekili Lütfü Türkkan hakkında, muhabir Mustafa Sait Özkan imzasıyla yayımlanan “Paranın Üstüne Soğuk Su İç”,Türkkan Dolandırdı, Akşener Sümenaltı Etti”, Hem Dolandırdı Hem Küfretti”, “İşadamı Korkmaz Yiğit Sabah’a konuştu: Ekmek verdiğime pişman etti” başlıklı haberlerde, Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edildiği iddiasıyla şikâyette bulunulmuştur.

Şikâyetçi Lütfü Türkkan’ın avukatı Gamze Tuğçe Kavi, Basın Konseyi’ne 06.01.2022 tarihinde yaptığı başvuruda, müvekkilinin İyi Parti milletvekili ve tanınan bir siyasetçi olduğunu belirtmiş; şikâyet konusu haberlerde dolandırıcılık gibi yüz kızartıcı suç işlediği iftirası atılarak, onur ve saygınlığı ile kişilik haklarına saldırıldığını savunmuştur. Şikâyetçinin noter aracılığı ile gönderdiği cevap ve düzeltme metninin yayınlanmadığına yer verilen başvuru özetle şöyledir:

Yayımlanan haberler tamamen asılsız ve iddialar gerçek dışıdır. Gazetecilik olanakları dahilinde araştırılma yapılmadan ve teyit yoluna gitmeden yayımlanmıştır.

1996 yılında meydana geldiği iddia edilen ve resmi kayıtlara göre müvekkille hiçbir ilgisi bulunmayan bir satış işlemine ilişkin iddialar, 25 yıl sonra eleştiri ve haber verme sınırları aşılarak ve gerçekmiş gibi verilmiştir. Yüz kızartıcı bir suçun işlendiği yönünde kesin ifadeler kullanılarak basın özgürlüğü sınırları aşılmıştır.

Tamamen gerçeğe aykırı iddialara yer verilen haberlerin, işadamı Korkmaz Yiğit’ten öğrenilen bilginin aktarılmasından ibaret olmadığı açık bir şekilde görülmektedir. ‘Dolandırmasıyla ilgili’,‘dolandırdığı’, ‘Türkkan’ın işadamını nasıl dolandırdığını’gibi ifadeler, iddiaların mahkeme kararıyla kanıtlanmış kesin bir gerçek olduğu kanısı uyandırmaktadır.

Milletvekili kimliği ve iş hayatındaki başarılı kariyeriyle haklı bir itibara sahip olan müvekkil hakkında yayımlanan haberlerin, bir bütün olarak ele alındığında ‘gazetecilik adı altında’ kişilik hakları yok sayılarak haksız, gerçek dışı iftiralarla okuyucular nezdinde olumsuz algı oluşturmaya yönelik olduğu açıktır.

Haberi yapan muhabir ve sorumlu yazı işleri müdürü, haber içeriğinin doğruluğu konusunda hiçbir araştırma yapmamıştır. Örneğin müvekkil veya danışmanlarıyla irtibata geçilerek Korkmaz Yiğit’in iddiaları hakkında bilgi alınması mümkün olduğu halde bu yapılmamış; ayrıca Sabah Gazetesi ve İnternet Yayın Sorumlusu Şefik Çalık’a noter marifetiyle tebliğ edilen cevap ve düzeltme metni de yayınlanmamıştır.”

Başvuruda, şikâyet edilenler hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 4, 6, 9,10 ve 16’ncı maddelerini ihlalden ‘kınama’ kararı verilmesi talep edilmiştir.

UZLAŞMA ÖNERİSİ        :

Şikâyet başvurusu şikayet edilenler Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, Sabah Gazetesi ve İnternet Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Şefik Çalık ile Muhabir Mustafa Sait Özkan’a PTT aracılığı ile 07.01.2022 tarihinde gönderilmiş, posta ‘alındı’ belgesi gelmiştir.

Şikâyet edilenler, başvurudaki iddialara süresinde yanıt vermemiş ve taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.

GENEL SEKRETERLİK GÖRÜŞÜ :

Şikâyet konusu haberler, 18.11.2021 ve 19.11.2021 tarihlerinde peş peşe Sabah gazetesi ve gazetenin internet sitesi sabah.com.tr’de, muhabir Mustafa Sait Özkan imzasıyla yayınlanmıştır. Bu haberler şöyledir:

İlk gün (18.11.2021) haber, Sabah gazetesinin birinci sayfasında “Paranın Üstüne Soğuk Su İç” ve 14’üncü sayfada “Türkkan Dolandırdı, Akşener Sümenaltı Etti”; sabah.com.tr’de ise “Lütfü Türkkan Dolandırdı, Meral Akşener Sümenaltı Etti” başlıklarıyla yayınlanmıştır. Gazetedeki haberin birinci sayfadaki haber spotunda “İş adamı Korkmaz Yiğit’in, İyi Partili küfürbaz vekili Lütfü Türkkan’ı ‘3 Milyon 750 bin dolarımı dolandırdı’ diye suçladığı olayda yeni ayrıntılar ortaya çıktı. İddiaya göre Yiğit verdiği paranın akıbetini sorunca, Türkkan ‘Üstüne su iç’ yanıtını verdi” ifadesi yer almıştır. Tarafların fotoğrafları ve “Lütfü Türkkan için suç duyurusu yapan Korkmaz Yiğit, dolandırıcılık olayını dilekçeyle TBMM’ye iletti” fotoğraf altı da birinci sayfada yer almıştır.

İç sayfada ise “İşadamı nasıl dolandırıldığını Akşener’e anlatmış” üst başlığı, “İyi Parti lideri Meral Akşener, şehit ağabeyine küfrettiği halde arka çıktığı İyi Partili Lütfü Türkkan’ın, Korkmaz Yiğit’i 3 milyon 750 bin dolar dolandırmasını görmezden geldi” spotu kullanılmış; haberde adı geçen tarafların fotoğrafları ile Korkmaz Yiğit’in olayla ilgili suç duyurusu ve bazı makamlara ilettiği dilekçe kupürlerine yer verilmiştir.

Haber metninde “Bingöl’de şehit yakınına küfürler savuran Lütfü Türkkan’ın işadamı Korkmaz Yiğit’i, yüzde 89’luk hissesi İBB’ye ait olan arazinin satışı için 3 milyon 750 bin dolar dolandırmasıyla ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıktı” cümlesinin ardından, şikâyetçi hakkında iş insanı Korkmaz Yiğit’in iddiaları bu konuda yaptığı girişimleri onun ifadeleriyle anlatılmıştır. Aynı haber gazetenin internet sitesinde benzer şekilde yer almıştır.

İkinci gün (19.11.2021) gazetenin birinci sayfasında bu kez manşetten “Hem Dolandırdı, Hem Küfretti” ve14’üncü sayfada “İşadamı Korkmaz Yiğit Sabah’a konuştu: Ekmek Verdiğime Pişman Etti” başlıklı haber yayınlanmıştır. İlk sayfada, “İşadamı Korkmaz Yiğit, İyi Partili vekil Türkkan’ın kendisini tehditle nasıl dolandırdığını ve 3 milyon 750 bin doların üstüne nasıl çöktüğünü ayrıntılarıyla anlattı”, “Küfürbaz vekil Türkkan’ın, Yiğit’e pazarlayıp satmak istediği arsada şimdi siteler yapılmış durumda” spotları kullanılmıştır. Ayrıca, Korkmaz Yiğit’in sözlerinin yer aldığı 3 spot ile tarafların ve sözü edilen sitenin fotoğrafı da kullanılmıştır.

İç sayfada ise “Ekmek Verdiğime Pişman Etti” başlığı; “İşadamı Korkmaz Yiğit, İyi Partili Lütfü Türkkan’ın kendisini nasıl dolandırdığını anlattı: Onu ‘Camcı Lütfü’ olarak tanıdım. İnşaatlarımdaki cam işlerini ona verdim. Ama beni hem dolandırıp hem küfretti. Ona ekmek verdiğime beni pişman etti” spotu kullanılmış, haber metninde de dolandırıldığını iddia eden Korkmaz Yiğit’in sözleri yer almıştır. Haber internet sitesinde ise habere “İşte küfürbaz Lütfü Türkkan’ın akıl almaz dolandırıcılığı: Ünlü işadamı Sabah’a konuştu” başlığı atılmıştır.

Şikâyet edilen haberlerin konusu, yıllar önce yaşandığı söylenen ve bir iş insanının şikâyetçi tarafından dolandırıldığı iddiasıdır ve bu iddia şikâyetçinin Bingöl’de bir şehit yakınına küfretmesi nedeniyle kamuoyundan tepki gördüğü ortamda gündeme getirilmiştir. Siyasetçiler toplumun önündedir, daha önce yaptıklarının araştırılması, adlarının karıştığı olayların her zaman gündeme getirilmesi, basında ve kamuoyunda tartışılması doğaldır. Nitekim aralarında anlaşmazlık bulunan bir iş insanı, şikâyetçinin küfürle gündeme geldiği bir ortamda, yıllar öncesine dayanan ve bazı yerlere mektupla- dilekçeyle yaptığı şikâyetten ve suç duyurusundan ileri gitmeyip bugüne kadar davaya dönüşmediği anlaşılan ‘dolandırıcılık’ iddiasını gündeme getirmiştir. Şikâyet edilenler de bu kişinin açıklamaları ve iddiaya konu olayı gazetede 17- 19 Kasım 2021 günleri üç gün üst üste yayınlamış, bunlardan 18 ve19 Kasım 2021 tarihlerinde yayınlanan haberler şikâyet konusu edilmiştir.

Siyasetçilerin hem yaptıkları hem söyledikleriyle kamuoyu yakından ilgilenir. Şehit yakınına küfürle gündeme geldiği bir ortamda, hakkında ‘dolandırıcılık’ suçlamasında bulunan iş insanının ortaya çıkıp yaptığı açıklamalarının şikâyet edilen gazetede üç gün süreyle haberleştirilmesinde sorun yoktur. Ancak haber metinleri ve bazı spotlarda her ne kadar iş insanın açıklamaları ve olay için ‘iddia’ denilse de “Türkkan Dolandırdı, Akşener Sümenaltı Etti”, “Hem Dolandırdı, Hem Küfretti”, “Hem Dolandırıcı Hem Küfürbaz” başlıklarıyla suçlamanın kanıtlanmış gerçekmiş gibi sunulması, etik açıdan tartışılmalıdır.

İki gün üst üste yayınlanan haberlerde, şikâyetçinin şehit yakınına küfretmesi hep vurgulanmış; geçmişte anlaşmazlık yaşadığı iş insanının iddiaları, doğruluğuna ilişkin hiçbir araştırma yapılmadan aynen aktarılarak hakkında ‘dolandırıcı’ algısı yaratılmıştır. Buna karşın suçlanan şikâyetçinin görüşüne yer verilmemiştir.

Şikayetçi siyasetçidir, rahatsız edici, ağır ve sarsıcı eleştirilere tahammül göstermek durumunda olsa da ‘dolandırıcı’ ilan edilmesine katlanması beklenemez. Nitekim, şikayetçi kendisinin ‘dolandırıcı’ olarak gösterildiği haberlerle ilgili cevap ve düzeltme hakkını kullanmak istemiştir. Noter aracılığı ile tebliğ edilen cevap ve düzeltme yazısı şikâyet edilenler tarağından yayınlanmamıştır. Başvuruya yanıt verilmemiş, cevap ve düzeltme yazısının yayınlanmamasını haklı kılacak bir neden gösterilmemiştir. Şikâyetçinin cevap hakkını kullanmasının geçerli bir neden olmadan engellenmesi açık etik ihlalidir.

Açıklanan bu nedenlerle şikâyet edilenlerin, Basın Meslek İlkeleri’nin “Basın organları yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve tekzip hakkına saygı duyarlar” şeklindeki 16’ncı maddesinin ihlal ettiği kanaatindeyiz. Şikâyet edilenler hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 16’ncı maddesini ihlalden ‘UYARI’ kararı alınmasını öneririz.

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :

Basın Konseyi Yüksek Kurulu, 26.01.2022 tarihinde Covid- 19 salgınına karşı alınan önlemler kapsamında video konferansla yaptığı toplantıda, şikâyet başvurusunu görüşmüştür.

Genel Sekreterlik raporunun okunmasının ardından, üyelerden Konsey İkinci Başkanı Başar Yaltı, taraflardan birini tanıdığı için tarafsızlık kuralı gereği görüşmeden çekilmiş ve Yüksek Kurul dosyanın müzakeresine geçilmiştir.

Söz alan üyeler, Genel Sekreterlik raporunda şikâyet konusu haberlerde etik ihlali olduğu görüşünü isabetli bulmuş, ancak sadece cevap hakkı yönünden Basın Meslek İlkeleri’nin16’ncı maddesinin ihlal edildiği görüşünün eksik ve şikâyet edilenler hakkında ‘uyarı’ kararı alınması önerisinin yetersiz kaldığını dile getirmiştir. Üyelerin tamamı, şikâyete edilen haberlerde Basın Meslek İlkeleri’nin 4, 10 ve 16’ncı maddelerinin ihlal edildiği konusunda görüş birliğine varmıştır.

Şikâyete konu haberlerin gerçeklik ve objektiflik ilkelerinin göz ardı edilerek kurgulandığını vurgulayan üyeler, ortaya atılan iddiaların karşı tarafın görüşü alınmadan tek taraflı yayınlandığını vurgulamıştır. Yüz kızartıcı bir suçla itham edilen şikâyetçiyle ilgili iddiaların, hiçbir sorgulamadan ve geçerli kanıt sunmadan üç gün üst üste yayınladığına dikkat çeken üyeler, şikâyetçi hakkında ‘dolandırıcı’ algısı oluşturma amacıyla hareket edildiğinin açık olduğunu söylemiştir.

Şikâyetçiye cevap ve düzeltme hakkı tanınmamasının başlı başına etik ihlali olduğunda konusunda ittifak eden üyeler, şikâyet edilenlerle ilgili alınacak karar konusunda farklı görüş belirtmiştir. Bazı üyeler ‘uyarı’ önerirken, çoğunluk ise ‘kınama’ kararı alınmasını talep etmiştir.

Yüksek Kurul, müzakerenin tamamlanmasının ardından oylamaya geçmiş ve şikayet edilen haberlerde, Basın Meslek İlkeleri’nin “Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez” şeklindeki 4’üncü; “Yasaların suç saydığı eylemler, gerçek olduğuna inandırıcı makul nedenler bulunmadıkça kimseye atfedilemez” şeklindeki 10’uncu; “Basın organları yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve tekzip hakkına saygı duyalar” şeklindeki 16’ncı maddelerinin ihlal edildiğini OY BİRLİĞİ ile saptamış; şikâyet edilenler hakkında OY ÇOKLUĞU ile ‘KINAMA’ kararı almıştır.

SONUÇ: Şikâyet edilenler Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Şefik Çalık, muhabir Mustafa Sait Özkan hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 4, 10 ve 16’ncı maddelerini ihlalden OY ÇOKLUĞU ile ‘KINAMA’ kararı verilmiştir.

Basın Konseyi heyeti, Ulu Önderimiz Atatürk’ün vefatının 86. yıldönümü nedeniyle özel izinle Anıtkabir’i ziyaret programı gerçekleştirdi.
Haberler

BASIN KONSEYİ HEYETİ ANITKABİR’İ ZİYARET ETTİ

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Anıtkabir Özel Defteri’ne yazdığı mesajda “Aziz Atatürk. Bir asır önce, ‘Basın milletin müşterek sesidir. Basın özgürlüğünden doğacak mahzurların giderilme vasıtası yine basın özgürlüğüdür’ demiştiniz. Ne var ki milletin ortak sesi ve kuvveti, rehberi olduğunu söylediğiniz basının, bir takım güçlerce kuşatma altına alındığını size şikâyet etmek istiyoruz” ifadelerine yer verdi. […]

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın