BASIN KONSEYİ, SABAH GAZETESİ HAKKINDAKİ ŞİKÂYETTE
‘KINAMA’ KARARI VERDİ
YÜSEK KURUL KARARI
DOSYA NO : 2023 – 44
KARAR TARİHİ : 05.12.2023
ŞİKÂYET EDEN : Ekrem İMAMOĞLU (İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı)
Kemal Paşa Mahallesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi No:5 D:5 FATİH / İSTANBUL
VEKİLİ : Avukat Kemal POLAT
Evliya Çelebi Mahallesi Refik Saydam Caddesi No:23/5 BEYOĞLU / İSTANBUL
ŞİKAYET EDİLENLER : 1- Mahmut ÖVÜR (Sabah Gazetesi Yazarı)
Güzeltepe Mah. Mareşal Fevzi Çakmak Cad. B Blok No:29/1/1 EYÜP/ İSTANBUL
2- Halit TURAN (Sabah Gazetesi Muhabiri)
Güzeltepe Mah. Mareşal Fevzi Çakmak Cad. B Blok No:29/1/1 EYÜP/ İSTANBUL
3- Hamza ÖZDEMİR (Sabah ve A Haber Sorumlu Müdürü)
Güzeltepe Mah. Mareşal Fevzi Çakmak Cad. B Blok No:29/1/1 EYÜP/ İSTANBUL
ŞİKAYET KONUSU :
SABAH gazetesinde 26.09.2023 tarihinde Halit Turan imzasıyla yayınlanan “CHP’de
delege borsası! İmamoğlu kesenin ağzını açtı: Rüşvet çarkı 500 bin liradan başlıyor”
başlıklı haber ile 30.09.2023 tarihinde Mahmut Övür imzasıyla yayınlanan “CHP
İstanbul’da ‘vicdan ve cüzdan’ muhasebesi” başlıklı köşe yazısında Basın Meslek
İlkeleri’nin ihlal edildiği iddiasıyla şikâyette bulunulmuştur.
Şikâyetçi olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun vekili Av.
Kemal Polat, Basın Konseyi’ne 20.10.2023 tarihinde yaptığı başvuruda, söz konusu
haber ve köşe yazısında müvekkiline suç isnadında bulunulduğunu savunmuştur.
Muhabirin ve köşe yazarının kendi hayal dünyalarında detaylandırdığı, maddi ve
görünür gerçeğe aykırı iddialara yer verdikleri haber ve köşe yazısında, müvekkilinin
kişilik haklarına saldırıldığı ileri sürülen başvuruda özetle şu ifadelere yer verilmiştir:
“Müvekkilin CHP il delegelerine para yolladığı iddia edilerek rüşvet gibi yüz kızartıcı
suç isnadında bulunulmuş, dayanağı olmayan iddialar ileri sürülmüş, yazı okuyucu
üzerinde somut gerçekmiş gibi algılanmasına elverişli şekilde sunulmuş, suçsuzluk
karinesi ve kişilik hakları ihlal edilmiştir.
İddiaları araştırma yükümlülüğü bulunan gazetecilerin, dayanaksız iddiaları
gerçeklikle ilgisi olmayan birçok detayla somut gerçeklikmiş gibi kamuoyuna
sunması, her bir detayı araştırma görevi bulunmayan ortalama okuyucu üzerinde
kesin bir yargı oluşmasına neden olmaktadır.
Müvekkilin siyasetçi olması kendisi hakkında hiçbir dayanağı olmayan suç isnadına
göz yummasını ve toplum önünde itibarsızlaştırılmaya çalışılarak kanunlara aykırı
hareket eden, suç işleyen kişi ilan edilmesine katlanmasını gerektirmemektedir.”
Başvuruda, şikâyet edilen muhabir Halit Turan, yazar Mahmut Övür ve Sorumlu
Müdür Hamza Özdemir haklarında, Basın Meslek İlkeleri’nin 4, 6, 9 ve 10’uncu
maddelerini ihlalden karar alınması talep edilmiştir.
UZLAŞMA ÖNERİSİ :
Şikâyet başvurusu, şikâyet edilenler Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür ve muhabir
Halit Turan ile internet sitesi sorumlu müdürü Hamza Özdemir’e PTT aracılığı ile
gönderilmiş ve posta ‘alındı’ belgeleri gelmiştir.
Şikâyet edilenler, başvurudaki iddialara süresinde yanıt vermemiş ve taraflar
arasında uzlaşma sağlanamamıştır.
GENEL SEKRETERLİK GÖRÜŞÜ :
Şikâyet edilen “CHP İstanbul’da ‘vicdan ve cüzdan’ muhasebesi” başlıklı köşe yazısı
Mahmut Övür imzasıyla Sabah gazetesinde 30.09.2023 tarihinde, CHP’de delege
borsası! İmamoğlu kesenin ağzını açtı: Rüşvet çarkı 500 bin liradan başlıyor” başlıklı
haber de Halit Turan imzasıyla 26.09.2023 tarihinde yayınlanmıştır.
İlk yayınlanan “CHP’de delege borsası! İmamoğlu kesenin ağzını açtı: Rüşvet çarkı
500 bin liradan başlıyor” başlıklı haberde, şikâyetçinin halkın parasını rüşvet olarak
dağıttığı yazılarak yüz kızartıcı suç isnadında bulunulmuştur. Haberde, kanıtı ortaya
konulmadan ortaya atılan iddialar/söylentiler, somut gerçekmiş algısı oluşturan kurgu
ve üslupla sunulmuştur. Haberde, “Sabah’ın ulaştığı bilgilere göre, Özgür Çelik’in il
başkanlığının garanti olması için iddiaya göre Bakırköy İlçe Başkanı Gizem Başaran
Aslan’a eşi üzerinden 500 bin, Adalar İlçe Başkanı Ali Ercan Akpolat’a 500 bin lira,
Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin’e 700 bin lira gönderildi. Beşiktaş Belediye Başkanı
Rıza Akpolat’ın talimatıyla bir il delegesinin hesabına 50 bin lira gönderildi” ifadelerine
yer verilmiştir.
Yazar Mahmut Övür imzalı yazıda yine CHP’nin 8 gün sonra yapacağı İstanbul İl
Kongresi konu edilmiştir. Yazı tamamen, şikâyetçi İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, desteklediği adayı il başkanı seçtirmek için delegeleri
parayla satın aldığı yönünde kamuoyunda algı yaratmak üzere kurgulanmıştır. Yazar
kendi gazetesinde Halit Turan imzasıyla yayınlanan habere atıfta bulunarak ve
delegelere dağıtıldığı yazılan rakamları revize edip yükselterek tekrarlamış, şikâyetçi
Ekrem İmamoğlu’nu rüşvetçi göstermiştir. Yazıda şu ifadelere yer veriliştir:
“CHP kulislerinde uzun süredir İBB endeksli parasal ilişkiler hep gündemde…
CHP kongre ve kurultaylarına bu kez ‘para’ ve ‘tehdit’ gölgesi düştü…. Bu yüzden
İstanbul delegeleri çok ciddi ‘cüzdan’ ve ‘vicdan’ baskısı altında.
Şu an itibariyle CHP il kongresi öncesi delegelere verilen rakam 150- 300 bin lira
civarında seyrediyor… 8 Ekim’e doğru rakamın artma olasılığı çok yüksek! 4-5
Kasım’da yapılacak 38. Kurultayda dönecek rakamları düşünün. Pekâlâ bu para
kimin parası? Ben söyleyeyim milletin.
Son günlerde rakamın da değiştiği, delege sayısına göre ilçe başkanlarına 500 bin ile
1 milyon arası para verildiği iddia ediliyor.”
Mahmut Övür köşe yazarıdır ele aldığı konuda yorum yapma, eleştiride bulunma,
kanaat açıklama özgürlüğüne sahiptir. Yazarın tarafsız olması yeğlense de taraflı
olması; okurda serbest kanaat oluşmasını engelleyen kurgu ve üslup kullanarak
savunduğu görüş doğrultusunda yönlendirmesi de etik ihlali oluşturmaz. Şikâyet
edilen haberde ve bu habere atıf yapılan köşe yazısındaki sorun, kanıtı ortaya
konulmayan iddianın/söylentinin sanki olgusal temeli varmış algısı yaratan kurgu ve
üslupla okura sunulmasıdır.
Şikâyet edilen haberde, şikâyetçinin partisinin il kongresinde desteklediği adayı
seçtirmek için kesenin ağzını açarak delegelere rüşvet dağıttığı, kime ne kadar para
verildiği rakam rakam yazılırken, tek bir belge ortaya konulmamıştır. Araştırıp
sorgulanmadan sadece şikâyetçinin siyasi kariyerine zarar vermek saikiyle ortaya
atılan iddia/söylenti gerçekmiş gibi suç isnadında bulunulmuştur.
Keza şikâyet edilen köşe yazısı, habere atıf yapılarak şikâyetçinin delegelere para
dağıttığı algısı oluşturmak üzere kurgulanmıştır. Yazar, sadece iki yerde ‘iddia’
sözcüğünü geçirdiği 3 ekran, 69 satır ve 431 sözcükten oluşan köşe yazısında,
belgesini ortaya koymadan şikâyetçinin, belediyenin parasını parti delegelerine rüşvet
olarak dağıttığını, kime ne kadar verildiğini rakam rakam yazmıştır. Böylelikle gerçeği
araştırma imkânı olmayan okuyucuda, şikâyetçinin rüşvet suçunu işlediği kanaati
oluşmasını hedeflenmiştir. Köşe yazısı aynı gün gazetenin internet sitesinde de
“CHP’de delege borsası hareketlendi. Vicdan ve cüzdan muhasebesi” başlığı ile
sunulmuş ve spot olarak “CHP’de oy kullanacak delegelerin satın alındığı iddiası
gündeme bomba gibi düşmüştü. Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, Kurultay
öncesi yaşanan çekilmeleri ve delege satın almaları içeren bir yazı kaleme aldı. İşte
Övür’ün yazısı” ifadeleriyle sunulmuştur.
Şikâyetçi, kamusal görev yapan siyasetçi olarak, sıradan insanlara göre daha ağır ve
sarsıcı eleştirilere tolerans göstermesi gerekse de yüz kızartıcı suç isnadıyla
kamuoyunda itibarının hedef alınmasına katlanması beklenemez. Haberde
şikâyetçinin kanıtsız suçlamalarla kamuoyunda güvenilirliğinin ve saygınlığın hedef
alınması; kişilik haklarına saldırılması eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aşan etik
ihlali olarak değerlendirilmelidir. Köşe yazısında, haberdeki şikâyetçiye yönelik
iddiadan/söylentiden ibaret olan rüşvet suçlamasını aynen aktaran yazar hakkında da
aynı kararın alınması gerekir.
Açıklanan bu nedenlerle şikâyet edilen Halit Turan imzalı “CHP’de delege borsası!
İmamoğlu kesenin ağzını açtı: Rüşvet çarkı 500 bin liradan başlıyor” başlıklı haber ile
Mahmut Övür imzalı “CHP İstanbul’da ‘vicdan ve cüzdan’ muhasebesi” başlıklı köşe
yazısında, Basın Meslek İlkeleri’nin “Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının
ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez”
şeklindeki 4’üncü;
“Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın
veya doğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanamaz” şeklindeki 6’ncı maddelerinin
ihlal edildiği kanaatindeyiz. Şikâyet edilenler hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 4 ve
6’ncı maddelerini ihlalden ‘UYARI’ kararı alınmasını öneririz.
YÜKSEK KURUL DEĞERLENDİRMESİ :
Basın Konseyi Yüksek Kurulu, 05.12.2023 tarihinde yaptığı toplantıda şikâyet
başvurusunu görüşmüştür. Genel Sekreterin raporunu sunmasının ardından
dosyanın müzakeresine geçilmiştir.
Yüksek Kurul, öncelikle şikâyet edilen haber ve köşe yazısının ayrı ayrı görüşülüp
değerlendirilmesi kararını almıştır. Haberde etik ihlali olduğuna yönelik rapordaki
tespitlerin isabetli ve yerinde olduğu hususunda ittifak eden üyeler, köşe yazısında
ihlal olup olmadığı konusunda ayrışmıştır, Çoğunluk köşe yazısında da etik ihlali
yapıldığını savunurken, bazı üyeler bu görüşe katılmamıştır.
Her iki yayında etik ihlali olduğu görüşündeki üyeler, her ne kadar ‘iddia’ denilse de
kesin hüküm içeren ifadeler kullanıldığını; şikâyetçiye parti kongresinde istediği adayı
seçtirmek için rüşvet dağıttığı, delegelerin de rüşvet aldığı yazılarak açıkça suç
isnadında bulunulduğunu savunmuştur. Yayınlarda kanıtı ortaya konulmayan bir
söylentinin, somut gerçek olduğu algısı yaratan üslup ve kurguyla sunulduğuna
dikkat çeken üyeler, muhabirin ve köşe yazarının dağıtıldığını/alındığını telaffuz
ettikleri paranın belgesini ortaya koymadıklarını; siyasi saikle ve hüküm içeren
ifadeler kullanarak şikâyetçiye itibar suikastı yaptıklarını vurgulamıştır. Haberde ve
köşe yazısında ihlal olduğunda görüş birliğine varan üyeler, şikâyet edilen muhabir
hakkında verilecek kararı tartışmıştır. Üyelerden bazıları ‘uyarı’ kararı alınmasının
yeterli olduğunu savunmuş, çoğunluk ise ihlalin ağırlığı karısında ‘kınama’ kararı
alınmasını talep etmiştir.
Bazı üyeler, haberde etik ihlali yapıldığı görüşüne katılmakla birlikte, köşe yazısında
ihlal olmadığını savunmuştur. Yazarın, siyasi çevrelerde konuşulan, haber ve sosyal
medya paylaşımlarıyla kamuoyuna yansıyan iddiaları köşesine taşıdığını söyleyen
üyeler, şikâyetçinin siyasetçi olması nedeniyle ağır eleştirilere tahammül göstermesi
gerektiğine dikkat çekmiştir. Köşe yazısının eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarında
kabul edilmesi gerektiği görüşünü dile getiren bu üyeler, haberle etik ihlali olması
nedeniyle ‘kınama’ kararının yerinde olduğunu, ancak köşe yazısıyla ilgili ‘şikâyetin
yersizliği’ kararı almasını önermiştir..
SONUÇ :
Müzakerenin tamamlanmasının ardından oylamaya geçilmiştir. Yüksek Kurul, ayrı
ayrı yaptığı oylamada, şikâyet edilen haberde Basın Meslek İlkeleri’nin “Kişileri ve
kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği
taşıyan ifadelere yer verilemez” şeklindeki 4’üncü;
“Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın
veya doğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanamaz” şeklindeki 6’ncı maddelerinin
ihlal edildiğini OY BİRLİĞİ ile saptayıp OY ÇOKLUĞU ile ‘KINAMA’ kararı almıştır.
Köşe yazısında ise aynı maddelerin ihlal edildiğini OY ÇOKLUĞU ile saptayan
Yüksek Kurul, OY ÇOKLUĞU ile ‘KINAMA’ kararı almıştır.
Sonuç olarak şikâyet edilenler Sabah gazetesi muhabir Halit Turan, yazar Mahmut
Övür ve sorumlu müdür Hamza Özdemir haklarında, Basın Meslek İlkeleri’nin 4 ve
6’ncı maddelerini ihlalden OY ÇOKLUĞU ile ‘KINAMA’ kararı verilmiştir.