BASIN KONSEYİ, SABAH.COM.TR HAKKINDAKİ ŞİKAYETTE ‘UYARI’ KARARI ALDI
YÜKSEK KURUL KARARI
DOSYA NO : 2020- 41
KARAR TARİHİ : 02.12.2020
ŞİKAYET EDEN : Betül ÖNAL (betulonal2@hotmail.com)
ŞİKAYET EDİLEN : Hüseyin ÖZDEMİR (SABAH.COM.TR Genel Yayın Yönetmeni)
(Güzeltepe Mah. Mareşal Fevzi Çakmak Cad. B Blok No:29/1/1 EYÜP- İSTANBUL)
ŞİKAYET KONUSU :
SABAH.COM.TR’de 07.10.2020 tarihinde “SON DAKİKA: Eşine işkence yapan kocadan kan donduran ifadeler! Kayıplara karışmıştı..” başlıklı haber ve kullanılan fotoğraflarla ilgili şikayette bulunulmuştur.
Şikayetçi Betül Önal, Basın Konseyi’ne 7.10.2020 tarihinde yaptığı başvuruda söz konusu haberde, işkence gören kadının çıplak fotoğraflarının kullanılmasının etik ihlali olduğunu iddia etmiştir.
Şikayet konusu haberde Basın Meslek İlkeleri’nin 1,2,3,4, ve 13’üncü maddelerinin ihlal edildiğini ileri süren başvurucu Betül Önal ile irtibata geçilmiş ve genel bir ifadeyle şikayetin işleme alınamayacağını, şikayet ettiği haberde Basın Meslek İlkeleri’nin hangi maddesinin ihlal edildiğini ve gerekçesini belirtmesi istenmiştir.
Bir lisede Din Bilgisi öğretmeni olduğunu söyleyen ve açık adres ve irtibat bilgilerini veren Betül Önal, SABAH.COM.TR internet sitesindeki haberde insanlık dışı işkencenin mağduru olan bir kadının çıplak fotoğraflarının yayımlanmasının insanlık onurunu rencide ettiğini; dolayısıyla Basın Meslek İlkeleri’nin 13’üncü maddesinin ihlal edildiğini belirterek şikayetinin işleme konulmasını istemiştir.
UZLAŞMA ÖNERİSİ:
Şikayet başvurusu, SABAH.COM.TR Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Özdemir’e 19.11.2020 tarihinde PTT aracılığı ile ulaştırılmıştır. Posta ‘alındı’ belgesi gelmiştir.
Şikayet edilen şikayet başvurusundaki iddialara süresinde yanıt vermemiş ve taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.
DEĞERLENDİRME :
Şikayet konusu haber hem SABAH gazetesinde 07.10.2020 tarihinde yayımlanmıştır. Gazetenin internet sitesi SABAH.COM.TR’de de ‘Son dakika haberi: Şanlıurfa’daki işkenceci koca olayı hakkında yeni gelişmeler ortaya çıktı! 40 günlük hamile eşini…” başlığıyla yer almıştır.
Spotunda “Eşini günlerce eve kapatarak işkence uyguladığı ortaya çıkan cani kocayla ilgili son dakika haberleri üst üste geliyor. Uyguladığı insanlık dışı şiddetle tüm Türkiye’nin tepkisini çeken İ.A isimli cani kocanın, evinin çatısına kurduğu barakada 40 günlük hamile eşine günlerce işkence uyguladığı öğrenildi. İşte korkunç olayla ilgili gelişmeler ve dehşete düşüren görüntüler” ifadeleri yer alan haberde, Şanlıurfa’da inşaatlarda boyacılık yapan 28 yaşındaki İlyas Arık’ın, resmi nikahsız (dini nikahlı) yaşadığı Suriye uyruklu 28 yaşındaki Mırvet Nivej’e 5 gün boyunca şiddet uyguladığı konu edilmiştir.
Haberde, İlyas Arık’ın sopa ve zincirle dövülüp, kerpetenle tırnaklarını söktüğü Mırvet Nivej’in çığlıklarını duyan komşularının ihbarıyla gelen polisler tarafından, evin çatı katındaki barakada kanlar içinde elleri bağlı olarak bulunduğu ve hastanede yoğun bakımda tedavisinin sürdüğü anlatılmıştır.
Zanlı İlyas Arık’ın polisin siren sesini duyunca kaçtığı ve takip sonucu bağ evinde yakalandığı; kendisine hem kaçması için yardımcı olan, hem işkence aleti zincir, sopa ve kerpeten ile barakadaki kanlı halı ve yastığı merdiven altına gizleyen yeğeni Halil Arık’la birlikte tutuklandığı haberde belirtilmiştir.
Haberde İlyas Arık’ın uyuşturucu bağımlısı olduğu, emniyetteki ifadesinde “Ben imam nikahlı olarak Suriyeli iki kadınla evliyim. İlk eşim Şılta El Mauva’dan 2 çocuğum var. İkinci eşim 40 günlük hamile Mırvet Nivej’den de 1 çocuğum var. Onu sevdiğim için kaçarak evlendik. Sonradan aramızda şiddetli geçimsizlik olması üzerine tartışma yaşadık. Beni aldattığı şüphesi ile dövdüm” dediğine de yer verilmiştir.
Haberde kullanılan 8 fotoğraftan 4’ü olay yeri, 4’ü işkence gören kadının vücudundaki işkence izlerini gösteren yarı çıplak fotoğrafıdır. Twitter hesabında ise yine 5 fotoğraf kullanılmış bunlardan 4’ü internet sitesindeki haberdeki fotoğraflar oluştururken ek olarak işkence gören kadının yine yarı çıplak başka bir fotoğrafına yer verilmiştir.
Şikayet edilen SABAH.COM.T’‘nin yukarıda özetlediğimiz haberi, karmaşık üslupla, hatta çelişkili ifadelerle kaleme alınmıştır. Ancak şikayet konusu haberin, habercilik tekniği açısından belli standartların altında olması, etik denetime tabi tutulmasını gerektirmez. Zira gazeteci haberini hangi üslupla yazacağına ve olayı okurlarına nasıl anlatacağına karar vermekte özgürdür. Bunun aksi durum, gazetecinin ifade özgürlüğüne müdahale olacaktır. Bu açıdan değerlendirildiğinde haber metninde herhangi bir etik ihlali olmamakla birlikte, kullanılan fotoğraflar sorunludur.
Haberde kullanılan çok sayıda fotoğraftan bazıları olay yerinin, bazıları ise işkence gören Mırvet Nivej’in hastanedeki görüntüleridir. Her ne kadar fotoğrafların tamamında ‘SABAH’ logosu kullanılmış olsa da ya emniyet birimlerinden ya da savcılıktaki soruşturma dosyasından alınmış fotoğraflardır. Zira gazetecinin hastanenin yoğun bakım servisine girip, hayati tehlikesi devam eden hastanın sutyen ve külotlu fotoğrafını çekmesi, ne hayatın doğal akışına uygundur ne de gerekli ve anlamlıdır.
Haberin konusu krıminal bir olaydır, yargılamada olayla ilgili delillerin dosyada bulunması gereklidir. İşkencenin tüm boyutlarını ortaya koyacak Adli Tabip raporu için çekilen mağdurun külotlu ve sutyenli fotoğraflarının, sanki bir magazin figürüymüş gibi gazetede yayımlanmasını, etik kurallara uygun bulmak olanaklı değildir. Gazeteci, haberde kullanılan ve okuru irite eden bu fotoğrafların insani değerleri inciteceğini öngörmesi gerekirken bunu yapmamıştır.
Şikayet edilen, insanlık onurunu zedeleyen işkence gibi olay karşısında duyarlı hareket etmesi gerekirken, morarmış vücuduyla işkence mağduru bir kadının külotlu ve sutyenli yarı çıplak fotoğrafını buzlamadan, sıradan pornografik bir görüntüymüş gibi kullanarak etik ihlalinde bulunmuştur.
Açıklanan bu nedenlerle şikayet edilen SABAH.COM.TR’de yayımlanan haberde kullanılan işkence mağduru Mırvet Nivej’in 4 fotoğraftan 3’ü, Twitter sayfasında yayımlanan yine 4 fotoğraftan 3’ünün Basın Meslek İlkeleri’nin “Gazeteci şiddet, nefret, zorbalık ve ayrımcılığı özendirici, insani değerleri incitici yayın yapamaz” şeklindeki 13’üncü maddesini ihlal ettiği, şikayet edilen hakkında ‘Uyarı’ kararı alınması gerektiği kanaatindeyiz
SONUÇ :
Basın Konseyi Yüksek Kurulu, 02.12.2020 tarihinde, pandemi nedeniyle video konferansla gerçekleştirdiği toplantıda, şikayet başvurusunu görüşmüştür.
Yüksek Kurul üyeleri, Genel Sekreterlik tarafından okunan raporu dinledikten sonra konuyu detaylı olarak tartışmıştır. Bazı üyeler şikayet konusu haberde etik ihlali olduğu yönünde, bazı üyeler ise ihlalin söz konusu olmadığı yönünde görüş bildirmiştir.
Haberin kadına karşı şiddet haberi olduğunu; şikayet edilen fotoğrafların Genel Sekreterlik değerlendirmesindeki gibi asla pornografi ve çıplak kadın bedeni olarak görülmemesini dile getiren bazı üyeler, gazetecinin görevinin olayı tüm çıplaklığı ile kamuoyuna yansıtmak olduğunu vurgulamış ve etik ihlali olmadığını savunmuştur. Bu görüşteki üyeler, gazetecinin görevinin olayı tüm yönleriyle kamuoyuna yansıtmak olduğunu vurgulamış; eğer bu fotoğraflar kullanılmamış ya da sağı solu ötülerek kullanılmış olsa, haberin kamuoyunda bu kadar ilgi görmeyeceğini ve kadına yönelik şiddete karşı bu denli nefret uyandırmayacağını dile getirmiştir. Aynı görüşü savunan üyeler, bu fotoğraflara bakan kişinin çıplak kadın bedeni değil işkenceyi gördüğünü, fotoğrafların olayın örtbas edilmesinin önlendiğini vurgulamış;, haberde etik ihlali olduğu yönünde Genel Sekreterlik raporundaki görüşe katılmadıklarını söylemiştir.
Haberde etik ihlali olduğu görüşündeki üyeler ise bununla ilgili çeşitli gerekçeler dile getirmiştir. Bu görüşteki üyeler, şikayet konusu kadına şiddet haberinin yayımlanmasında kamu yararı bulunmakla birlikte, şiddet gören kadının kimliğinin belli olacak şekilde adına ve fotoğraflarına yer verilerek kamu yaranının aşıldığını dile getirmiştir. Aynı yönde görüş açıklayan üyeler, işkence gören kadının çıplak vücudunun teşhir edilmesiyle ikinci kez mağdur edildiğini vurgulamıştır. Haberin kadına şiddeti olağanlaştıracak şekilde yayımlandığını savunan üyeler, işkence gören kadının yara bere içinde yarı çıplak fotoğrafının kullanılmasıyla hem insan hakları, hem de gazetecilik etiğinin ihlal edildiğini vurgulamıştır. Şikayet konusu haberin Suriye’den gelen çaresiz bir kadının hayat hikayesi ve İstanbul Sözleşmesi olmak üzere iki yönü olduğunu üzerinde duran üye ise ‘ceset sevicilerin olduğu dünyada kadın bedenini bu şekilde teşhir etmenin etik ihlali oluğunu ve ağır kınamayı gerektirdiği’ görüşünü dile getirmiştir. Etik ihlali olduğunu savunan üyeler, gazetecinin görevini yaparken her haber kaynağı ve diğer kanallardan bilgi, belge ve fotoğrafı elde edebileceğini, ancak bunları yayımlarken Basın Meslek İlkeleri’ne uygun hareket etmekle yükümlü olduğu görüşünü vurgulamıştır.
Yüksek Kurul müzakereler sonunda, şikayet konusu haberde Basın Meslek İlkeleri’nin “Gazeteci şiddet, nefret, zorbalık ve ayrımcılığı özendirici, insani değerleri incitici yayın yapamaz” şeklindeki 13’üncü maddesini ihlal ettiğini OY ÇOKLUĞU ile saptamıştır. İhlal olduğu yönünde görüş bildiren bazı üyeler şikayet edilen hakkında ‘kınama’ kararı alınmasını, çoğunluk ise ‘uyarı’ kararının yeterli olacağını savunmuştur.
Yüksek Kurul’da yapılan oylamada:
- Başvurunun kabulüne,
b) Sabah gazetesi internet sitesi ve Twitter hesabında yayımlanan “SON DAKİKA: Eşine işkence yapan kocadan kan donduran ifadeler! Kayıplara karışmıştı” başlıklı haber hakkında yapılan şikayet başvurusuyla ilgili SABAH.COM.TR’de Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Özdemir hakkında Basın Meslek İlkeleri’ni ihlalden OY ÇOKLUĞU ile ‘UYARI ‘ verilmiştir.
c) Şikayet edilen için ‘KINAMA’ kararı verilmesi yönünde oy kullananlardan bir üye, alınan ‘UYARI’ kararının yetersiz olduğu gerekçesiyle ‘Muhalefet Şerhi’ yazmıştır.
– – – – – – – – – – – – – – –
MUHALEFET ŞERHİ:
Gazeteci Hüseyin Özdemir’e kurulumuzca verilen uyarı kararına ‘yetersizliği nedeni ile karşı oyumun’ gerekçelerini sunuyorum:
Mağdure Mırvet Nivej’e uygulanan fiil, basit bir dayak atma girişimi sayılamaz. İşkence saldırısında kullanılan zincir, sopa ve kerpeten gibi aletlerin ele geçirildiği de haberde yazılıdır.
Mağdure, ülkemize sığınmış Suriyeli bir mültecidir. Güvencesiz, çaresiz, korumasızdır. Bedenini tüm uzuvları ile sergileyen müstehcen ve müstekreh fotoğraflar, bu haberin içeriğini aşan kişilik ve kimlik bütünlüğüne yönelmiş haksız fiildir. Bu yayın, kadının ve ailesinin bütün yaşamını karartacak, sürekli ve yaygın bir lekedir. Bütün hayatını takip edecektir. Ülkemize sığınmış mağdureyi koruyamadığımız gibi üstelik teşhir ederek küçük düşürmeye de kalkışmanın ağır bir yaptırımı, takibi olmalıdır.
Basın Konseyi, dolaylı biçimde genel ahlakı da denetleyen muteber bir kurumdur. Bu nedenle saldırganın yaptığını üstelik yasal olmayan dini nikaha bağlayan ifadeleri de Konseyin sorumluluğunu çoğaltmıştır.
Farkına vardığımız bu vahşet nedeni ile şikâyet edilen kişiye hak ettiği kınama yaptırımı uygulanması gerektiği yönünde oy verdiğimi, uyarıya ilişkin çoğunluk görüşüne katılmadığımı, bu kararınızın Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na, gizlilik ilkesine geçerli olduğu dosyasından alınan fotoğraflar için gereğinin yapılması yönünde görevli Cumhuriyet Savcılığı’na da gönderilmesi yönünde görüşümü yazılı olarak muhalefet şerhi niteliğinde sunuyorum.
HÜSAMETTİN CİNDORUK
İlk yorum yapan olun