Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) iktidar kontenjanından seçilen üyelerin
oylarıyla TELE1’e verdiği 3 gün süreli ekran karatma cezası, siyasallaşan yargının
yine oy çokluğu ile sonuçlandırdığı hukuksuz kararla 23- 24- 25 Şubat’ta maalesef
uygulamaya konuluyor.
TELE1’in canlı yayınlanan programına konuk olan bir milletvekilinin, Diyanet’i
eleştiren sözleri gerekçe gösterilerek verilen ekran karartma cezası, temelde hukuka
aykırıdır.
Depremin ağır bilançosunun yaşandığı ve seçime gidilen süreçte halkın gerçeklere
ulaşabilmesi ancak ifade özgürlüğü ile gerçekleşebilir. Televizyon ekranlarını
karartmakla, sesleri susturmakla, karanlıklardan aydınlığa çıkılamayacağını bir daha
hatırlatıyoruz.
Basın tarihine 23.2.23 tarihi kara bir gün olarak geçirilecek ve halk bu uygulamayı da
gelecek için not alacaktır.
Bu ağır ceza, Anayasal güvence altındaki ifade ve basın özgürlüğünün yok
sayılmasıdır. Bağımsız ve özgür yayın yapan TELE 1’i susturmak üzere kurgulanan
bu karar, ‘iktidar sopası’ olan RTÜK ve siyasallaşan yargı eliyle bağımsız medyayı
susturma çabasıdır.
Basın Konseyi, bu hukuk dışı kararı, sadece TELE 1’in cezalandırılması değil, halkın
haber alma hakkının, ifade ve basın özgürlüğünün yok sayılması olarak görüyor;
TELE1 Televizyonu ile dayanışma içinde olduğumuzu bildiriyoruz.
BASIN KONSEYİ