DOSYA NO : 2020- 18
KARAR TARİHİ : 03.06.2020
ŞİKAYET EDEN : Basın Konseyi Genel Sekreterliği
ŞİKAYET EDİLEN : 1- Meriç ÜNER (Anadolu Ajansı İzmir Bürosu muhabiri)
(Akdeniz Cad. No: 14 K:4 / 402 Birsel İş Merkezi PASAPORT/İZMİR)
2- Şenol KAZANCI (Anadolu Ajansı Genel Müdürü)
(Eti Mahallesi Gazi Mustafa Kemal Bulvarı No: 132 ÇANKAYA/ANKARA)
ŞİKAYET KONUSU :
Anadolu Ajansı’nın 16.04.2020 tarihinde ‘Erken yaşta evlenen kadın eşinin cezaevinden çıkacağı günü bekliyor’ başlıklı haberinde, toplumun kanayan yarası olan çocuk yaşta evliliklerin normalleştirilmesi; cinsel istismar suçlusunun mağdur gösterilmesi nedenleriyle Genel Sekreterlik resen inceleme başlatmış ve Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edildiği görüşüyle Yüksek Kurul’un gündemine getirmiştir.
Ajansın İzmir Bürosu’nda görev yapan muhabiri Meriç Üner imzalı haber, ‘örtülü af’ olarak adlandırılan İnfaz Yasası’nın Meclis’te kabul edilmesinden iki gün sonra yayınlanmıştır. Muhabir, İzmir’in Tire İlçesi’nde 2012 yılında henüz 14 yaşındayken evlenen ve halen eşi cezaevinde olan G.Ö. ile görüşmesini haberleştirmiştir.
Şimdi 22 yaşında ve 1 çocuk annesi olan G.Ö., ailesi şikayetçi olunca evlendiği kişinin 2013 yılında, ‘çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 11 yıl 5 ay 11 gün hapis cezasına çarptırıldığını, kararın Yargıtay’da 7 yıl sonra kesinleşince geçen mart ayında cezaevine girdiğini anlatmıştır. Ailesinin şikayetini geri almasına ve reşit yaşa gelince de resmi nikah kıymalarına rağmen, davanın sürdürülüp mahkumiyet kararı verildiğini anlatan G.Ö, cezaevine giren eşinin İnfaz Yasası’ndan yararlandırılmadığını ve tahliye edilmediğini belirterek tepki göstermiştir.
Muhabir Meriç Üner haberinde “Eşinin mart ayında teslim olmasıyla tutuklandığını ifade eden G.Ö, bir aydır cezaevinde olan eşi ve onunla aynı durumda olan kişiler için yapılacak bir düzenlemeyi umutla beklediklerini belirtti” ifadelerinden sonra, G.Ö.’nün şu sözlerine de yer vermiştir:
“Kızım ‘babam ne zaman gelecek, babam nerede’ diye soruyor. ‘Baban çalışmaya gitti’ diye oyalamaya çalışıyoruz. Yarın öbür gün ne cevap vereceğiz. Bu şekilde kanun olmaz. İstediğim eşimin eve gelmesi ve bu cezanın iptali.
Virüsten dolayı görüşler kapatıldı. Hiç yüzünü görmedim. Telefonlaşıyoruz. Psikolojisi bozulmuş durumda. Bu duruma anlam veremiyor. ‘İstiyorsan beni beklemek zorunda değilsin, önüne bak’ diyor. Ne desin artık. 35 gün oldu cezaevine gireli. 35 gündür çocuğunu görmedi.
Meclis tatile gireceği için bizimle ilgili düzenlemenin 45 gün sonraya kaldığını duyduk vekillerden. ’45 gün sonraya kaldın’ nasıl diyeyim eşime. Her tarafta tahliye haberleri var. Psikolojik olarak kötü durumdayız. Çok umutlanmıştım. Aile olarak güzel bir haber bekliyorduk. Güzel bir haber alamayınca çok üzüldük. Biz bu mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. Çünkü yatılması gereken 7.5 sene var içeride.”
UZLAŞMA ÖNERİSİ :
Anadolu Ajansı Genel Müdürü Şenol Kazancı ve İzmir Bürosu muhabirlerinden Meriç Üner’e ‘Erken yaşta evlenen kadın eşinin cezaevinden çıkacağı günü bekliyor’ başlıklı haberiyle ilgili Basın Meslek İlkelerini ihlalden işlem başlatıldığına ilişkin bildirimde bulunulmuştur. 28.04.2020 tarihinde Meriç Üner’e ve 13.05.2020 tarihlerinde Şenol Kazancı’ya PTT arıcılığıyla yapılan bildirimlerin ‘alındı’ belgeleri gelmiştir.
Şikayet edilenler, söz konusu haberde, toplumun kanayan yarası olan çocuk yaşta evliliklerin normalleştirilmesi; cinsel istismar suçlusunun mağdur gösterilmesi iddialarına süresinde yanıt vermemiştir..
DEĞERLENDİRME :
Anadolu Ajansı’nın ‘Erken yaşta evlenen kadın eşinin cezaevinden çıkacağı günü bekliyor’ başlıklı haberi, cezaevlerinden yaklaşık 90 bin hükümlünün tahliyesini sağlayan İnfaz Yasası’ndaki düzenlemenin Meclis’te kabul edildiği 14 Nisan gününden iki gün sonra yayınlanmıştır.
Yasanın kabulü ve ardından başlayan tahliyeleri kamuoyu yakından takip etmiş; yasadan yararlanıp tahliye olanlar kadar olamayanlar da gündeme gelmiştir. Bu nedenle konu günceldir ve muhabir Meriç Üner, İnfaz Yasası’ndan yararlanamayan cezaevindeki bir kişinin eşi ile görüşüp haber yapmıştır. Gazeteci haberini yaparken, gerçeğe bağlı kalmak, okuyucuyu yanıltmamak, olayı manipüle etmemek, özetle gazetecilik kurallarına uygun davranmak durumundadır.
Haberde, 14 yaşında evlenen ve bu nedenle evlendiği kişi ‘çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 11 yıl 5 ay 11 gün hapis cezasına çarptırılan kadının sözlerini aktarılmaktadır. Haberde röportaj yapılan kişinin, İzmir’in Tire İlçesi’nde yaşadığı ve bugün 22 yaşında ve 1 çocuk annesi olduğu belirtilmiş ve adı G.Ö. olarak rumuzlanmıştır. Röportaj yapılan kadının kimliğinin rumuz olarak verilmesi, cinsel istismar mağduru olanların kimliklerinin açıklanmaması yasal gereklilik olduğu için anlaşılabir. Ancak, söylediklerinin görünür gerçeğe uygun olup olmadığıve taleplerinin toplumda kabul görüp görmeyeceği sorgulanmamıştır. Sadece mağdur olduğu yansıtılarak, adeta ‘cinsel istismar suçlularına af getirilirse eşine kavuşacak, mağduriyeti giderilecek’ denilmiştir..
Haber tek yanlı yapılmış, cinsel istismar suçunun İnfaz Yasası’ndaki düzenleme kapsamı dışında bırakılmasına tepki gösteren kadının kimliği gizlenerek söyledikleri aktarılmakla yetinilmiştir. Oysa, gazeteci soru sorar. Öreğin neden 14 yaşında evlendiği, bundan pişman olup olmadığı, 7 yıl önce mahkum olan eşinin neden İnfaz Yasası’nda değişiklik gündeme geldiği Mart 2020’de teslim olup cezaevine girdiği sorulmamıştır. Ayrıca ‘cinsel istismar’ suçlularının İnfaz Yasası kapsamına alınması halinde, bir çok masun çocuğun ve kadının hayatını söndüren tecavüzcülerin tahliyesinin de söz konusu olabileceği hatırlatılmamıştır.
Haberde kullanılan ‘Erken yaşta evlenen kadın eşinin cezaevinden çıkacağı günü bekliyor’ başlığı ve spotundaki ‘İzmir’de yaşayan bir çocuk annesi G.Ö., yargı reformunda kendileriyle ilgili bir düzenleme yapılması ve eşinin cezaevinden çıkmasını umut ediyor’ ifadeleriyle, tahliye edilmeyen ‘cinsel istismar’ ve ‘tecavüz’ suçlularının mağdur oldukları ve neredeyse haklarının gasp edildiği algısı yaratılmıştır. Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesini, toplumda kadın erkek eşitliğini sağlayan Atatürk’ün kurucusu olduğu ve 100’üncü yılını kutlayan Anadolu Ajansı gibi devletin yayın kuruluşu, böyle bir ‘algı’ oluşacağını öngörememiştir.
Muhabirin kastı olmasa da şikayet konusu haberin kurgusu sorunludur. Toplumda bir türlü bitirilemeyen ‘çocuk yaşta evlilik’ ve ‘tecavüzcüsüyle evlendirme’ uygulamalarını savunan çağdışı zihniyete hizmet etmektedir. Cinsel istismar suçlularının ‘örtülü af’ olan İnfaz Yasası düzenlemesinden yararlanması gerektiği algısı oluşturacak üslup ve sunumla servis edilen haberde, ‘küçük yaşta evlilik’ ve ‘cinsel suçlar’ gibi toplumun kanayan yarası olan sorunun dikkate alınmaması, Basın Meslek İlkeleri ihlalidir.
SONUÇ :
Basın Konseyi Yüksek Kurulu, koronavirüs salgınına karşı alınan önlemler kapsamında 03.06.2020 günü telekonferansla gerçekleştirdiği toplantıda, şikayet dosyasını ele almıştır.
Yüksek Kurul üyeleri konunun görüşülmesi sırasında ağırlıklı olarak, şikayet konusu haberde etik ihlali olduğu yönünde görüş belirtmiş, bazı düzeltmeler yapılması kaydıyla Genel Sekreterlik önerisine katılmıştır. Bu üyeler ‘Erken yaşta evlenen kadın eşinin cezaevinden çıkacağı günü bekliyor’ başlıklı haberde Basın Meslek İlkeleri’nin “Kamusal bir görev olan gazetecilik, ahlaka aykırı özel amaç ve çıkarlara alet edilemez. Gazeteci halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkını korur’ şeklindeki 3’ücü maddesinin ihlal edildiği yönünde görüş bildirmiştir. Bir üye ise Genel Sekreterlik raporunu eleştirmiş, söz konusu haberde mağdur bir kesimin sesinin duyurulduğu ve etik ihlali olmadığı görüşünü savunmuştur.
Yüksek Kurul’un müzakere sonunda söz konusu şikayet başvurusuyla ilgili kararı şu şekilde oluşmuştur:
a) Başvurunun kabulüne;
b) Anadolu Ajansı’nın ‘Erken yaşta evlenen kadın eşinin cezaevinden çıkacağı günü bekliyor’ başlıklı haberinde, Basın Meslek İlkeleri’nin 3’üncü maddesinin OY ÇOKLUĞU ile ihlal edildiğine; bu nedenle şikayet edilenler Genel Müdür Şenol Kazancı ve muhabir Meriç Üner’ in UYARMALARINA, OY ÇOKLUĞU ile karar verilmiştir.
İlk yorum yapan olun