BASIN KONSEYİ, BEYAZ TV HAKKINDAKİ BAŞVURUDA ‘ŞİKÂYETİN YERSİZLİĞİ’ KARARI VERDİ
YÜKSEK KURUL KARARI
DOSYA NO : 2022- 40
KARAR TARİHİ : 25.102022
ŞİKAYET EDEN : Tezcan Karakuş CANDAN (TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı) Konur Sokak 4/3 YENİŞEHİR / ANKARA
ŞİKAYET EDİLEN : Türker AKINCI (Beyaz TV Sorumlu Müdürü)
Macun Mahallesi 173. Sokak 3/1 YENİMAHALLE / ANKARA
ŞİKAYET KONUSU :
BEYAZ TV’nin8.9.2022 tarihinde ana haber bülteninde yayınladığı “7 yılda sadece 60 gün işe gitti” başlıklı haberde Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edildiği iddiasıyla şikâyette bulunulmuştur.
Şikâyetçi olan TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, 19.10.2022 tarihinde Basın Konseyi’ne yaptığı başvuruda, söz konusu yayının haber verme amacına hizmet etmediğini ve kamuoyunda hakkında olumsuz algı yaratmak üzere kasıtlı kurgulandığını, eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarının aşıldığını ileri sürmüştür.
Haberdeki “Bankamatik memuru atıldı” ve “Yılda 60 gün çalıştı” ifadeleriyle hedef gösterildiğini savunan şikâyetçi. Kendisine iftira atıldığını; kişilik haklarına saldırılıp hakaret edildiğini savunmuştur.
Başvuruda şikâyet edilen yayın kuruluşu hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 4, 6 ve 13’üncü maddelerini ihlalden işlem yapılmasını talep etmiştir.
UZLAŞMA ÖNERİSİ :
Şikâyet başvurusu şikâyet edilen BEYAZ TV Sorumlu Müdürü Türker Akıncı’ya PTT aracılığı ile gönderilmiş, posta ‘alındı’ belgesi gelmiştir.
Şikâyet edilen, başvurudaki iddialara süresinde yanıt vermemiş ve taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.
GENEL SEKRETERLİK GÖRÜŞÜ :
Şikâyete konu olan “7 yılda sadece 60 gün işe gitti” başlıklı haber BEYAZ TV’de 8.9.2022 tarihli ana haber bülteninde yayınlanmıştır.
Bültende 1 dakika 59 saniye süreyle şikâyetçinin, Çankaya Belediyesi’nde 7 yılda sadece 60 gün işe giderek haksız kazanç sağladığı iddiasının ortaya atıldığı ve hakkında soruşturma açıldığı belirtilmiştir. Haberde, İçişleri Bakanlığı’nın soruşturmayı tamamladığı anlatılmış ve “Candan’ın Çankaya Belediyesi’nde yaklaşık 350 bin lira haksız kazanç sağladığı tespit edilince memuriyetine son verildi” denilmiştir.
Haberde, Çankaya Belediyesi’nde 1993 yılından bu yana mimar olarak çalışan şikâyetçinin, bu sürede 1567 gün izin ve rapor kullandığı ve bunun yaklaşık 4.5 yıla karşılık geldiği; son 7 yıl 5 aylık sürede sadece 60 gün işe gittiği; işe gitmeden maaş aldığının belgelendiği ve memuriyetten çıkarıldığı söylenmiştir.
Haberde “Bakanlık müfettişlerinin soruşturması tamamlandı. Candan’a memuriyetten çıkarılma cezası verildi. Ve kararın ardından kamera karşısına geçip açıklama yapan Candan kendini savundu. Belgelere rağmen belediyedeki görevine gittiğini öne sürdü” denildikten sonra şikâyetçinin açıklamasındaki “Ben 3 işle uğraşıyordum, Belediyeye geliyordum, odaya gidiyordum, üniversiteye gidiyordum. Artık iki işle uğraşacağım” sözleri görüntülü olarak yer almıştır.
Şikâyetçi, kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü olan Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin başkanıdır, kamuoyunda tanınan bir kişidir. Oda başkanlığı, üniversite ders vermenin yanında mimar olarak çalıştığı Çankaya Belediyesi’nde izinsiz göreve gelmediği iddiasıyla memuriyetten ihraç edilmesi haber değeri taşır, yayınlanmasında kamusal ilgi ve yarar vardır.
Haberde, şikâyetçi hakkında İçişleri Bakanlığı tarafından verilen soruşturma izninin Danıştay tarafından iptal edilmesine karşın Bakanlık Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla memuriyetten ihracının yargı denetimine tâbi idari karar olduğu; şikâyetçinin belediye dışındaki görevlerini idarenin ve sıralı amirlerin bilgisiyle yaptığını savunduğu gibi bilgiler eksiktir. Haber süresi saniyelerle sınırlı televizyon haberidir. Kısıtlı sürede olaydaki tüm süreci anlatma olanağı bulunmaması; haberin görünür gerçeği yansıtması nedeniyle eksik bilgilerin sorun olarak görülmemesi gerekir.
Şikâyetçi hakkında “Bankamatik memuru” görünür gerçeğe göre eleştiri olarak değerlendirilmelidir. Şikayetçi hakkında kamuoyunda olumsuz algı uyandıracak şekilde “İşe gitmeden maaş aldığı belgelendi”, “350 bin lira haksız kazanç sağladığı tespit edildi” ve “7 yılda 60 gün işe gitti” hüküm ifadelerinin etik açıdan sorun olup olmadığı tartışılabilir. Ancak haberde şikâyetçinin, meslekten ihraç kararı alınmasının ardından karara ilişkin yaptığı açıklamaların ekrana getirilmesiyle savunmasına yer verilmiş dolaylı da olsa cevap hakkı tanınmıştır.
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu Mimarlar Odası Bakanı olan şikâyetçi, kamusal görev yapmakta ve toplum tarafından tanınmaktadır. Kamusal görev yapan ve toplumda tanınan kişilerin, hakaret ve kişilik haklarına saldırılmadan yapılan eleştiriler ağır ve sarsıcı olsa da tahammül göstermek durumundadır.
Açıklanan bu nedenlerle şikâyet edilen yayında Basın Meslek İlkeler ihlali olmadığı ve ‘şikâyetin yersizliği’ kararı verilmesini öneririz.
YÜKSEK KURUL’UN DEĞERLENDİRMESİ :
Basın Konseyi Yüksek Kurulu, 25.10.2022 tarihinde yaptığı toplantısında şikâyet başvurusunu görüşmüştür. Genel Sekreterlik raporunun sunumunun ardından, katılım talebinde bulunan şikâyetçi Tezcan Karakuş Candan toplantıya davet edilmiş, başvurusundaki iddialarla ilgili Yüksek Kurul üyelerine açıklamalar yapmıştır.
Şikâyetçi, İçişleri Bakanlığı’nca memuriyetten çıkarılma kararıyla ilgili süreci anlatmış ve kararın hukuksuz olduğunu; böyle bir kararın ancak kendi kurumu (belediye) tarafından yapılacak soruşturmayla alınabileceğini ileri sürmüştür. Buna uyulmadığı gibi kendisi hakkında İçişleri Bakanlığı’nın soruşturma iznini iptal eden yargı kararının da çiğnediğini ileri süren şikâyetçi, soruşturma izninin iptaline ilişkin Danıştay’ın 18.5.2022 tarihli kararı ve İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun 6.9.2022 tarihinde aldığı memuriyetten çıkarma kararı sunmuştur.
Yüksek Kurul üyelerinin hakkındaki ‘izinsiz işe gitmediği ve imza atmadığı’ iddiasıyla ilgili soruya şikâyetçi, “İzinsiz ve özürsüz işe gitmemek diye bir şey söz konusu değil. Belediyede görevliyim, Anayasal kurum olan Mimarlar Odası Şube başkanıyım, üniversitede ders veriyorum. İşyerim bana bu 3 görevi vermiş, projeler hazırlayıp uyguluyoruz. Ben proje yöneticisi olarak dışarıda da bulunuyorum, işyerim ‘imzasını aramıyorum’ diyor” yanıtını vermiştir. Üyelerin, cevap ve düzeltme talebinde bulunup bulunmadığını sorması üzerine de şikâyetçi, daha önce gönderilen cevap yazıları yayınlanmadığı için talepte bulunmadıklarını söylemiştir.
Şikâyetçi tek merkezden verilen talimatla kendisine yönelik gerçek dışı haber yayınlayıp aynı manşetleri atarak linç kampanyası yürüttüğünü, şikâyet edilen yayında kendisine suç isnadında bulunulduğunu, kişilik hakları ve toplumdaki saygınlığının yanı sıra iş yaşamına ve kişilik haklarına saldırıldığını ileri sürerek, başvurudaki taleplerini yinelemiştir.
Şikâyetçinin toplantıdan ayrılmasının ardından Yüksek Kurul dosyanın müzakeresine geçmiştir. Söz alan üyeler, şikâyetçinin memuriyetten ihraç edilmesinin habercilik kurallarına uygun olarak yayınlandığını ve şikayet edilen yayında görünür gerçeğin yansıttığını dile getirmiştir. Şikâyetçinin memuriyetten ihraç gerekçesi gösterilen iddiaların, yayında kesin gerçek olarak sunulmadığına ve özellikle ‘iddiaya göre’ ifadesinin kullanıldığına dikkat çeken üyeler, ayrıca yayında şikâyetçinin konuya ilişkin açıklamalarına yer verildiğini söylemiştir.
Üyeler, şikâyet edilen yayında etik ihlali olmadığı; şikâyetçiye yönelik ifadelerin eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarında kaldığı görüşünde birleşmiştir.
SONUÇ :
Müzakerenin tamamlanmasının ardından oylamaya geçilmiş, şikâyet konusu yayında Basın Meslek İlkeleri ihlali olmadığını OY BİRİLĞİ ile saptayan Yüksek Kurul, şikâyet edilen hakkında yine OY BİRİLĞİ ile ‘ŞİKÂYETİN YERSİZLİĞİ’ kararı almıştır.
Şikâyet edilen BEYAZ TV Sorumlu Müdürü Türker Akıncı hakkında, OY BİRLİĞİ ile ‘ŞİKÂYETİN YERSİZLİĞİ’ kararı alınmasına karar verilmiştir.