BASIN KONSEYİ, BAKBİTV.COM HAKKINDAKİ BAŞVURADA ŞİKâYETİN YERSİZLİĞİ KARARI VERDİ
YÜKSEK KURUL KARARI
DOSYA NO : 2022- 24
KARAR TARİHİ : 25.05.2022
ŞİKÂYET EDEN : Hasan ÖZTÜRK (Memleket Partisi İl Başkan Yardımcısı)
Ertuğrul Mah. Hüseyin Pehlivan Cad. No: 24A SÜLEYMANPAŞA / TEKİRDAĞ
ŞİKAYET EDİLEN : Özer ENGİNLER (bakbitvtrakya.com Genel Yayın Yönetmeni)
Hükümet Caddesi Vakıf Apartmanı No: 1 TEKİRDAĞ
ŞİKÂYET KONUSU :
Tekirdağ merkezli BAKBİTVTRAKYA.COM internet haber sitesinde 20.03.2022 tarihinde yayınlanan “Tekirdağ Memleket Partisi’ne dokunan yanıyor” başlıklı haberde Basın Meslek İlkeleri’ni ihlal edildiği iddiasıyla şikâyette bulunmuştur.
Şikâyetçi, Hasan Öztürk, Memleket Partisi Tekirdağ Sosyal Medya ve Yerel Basından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı olduğunu, partisi ve il yöneticileri hakkında somut bilgi ve belgeye dayanmadan kasten kamuoyunu yanıltmak için şikâyet konusu haberin yayınlandığını savunmuştur. Haberde bir ilçe başkanının görevden alınmasıyla ilgili İl Başkanı Bora Küçükçetin’e ithamda bulunularak kişilik haklarına saldırıldığı iddia edilen başvuruda, özetle şu ifadelere yer verilmiştir:
“Haber içeriğinde, İl Başkanı Bora Küçükçetin hakkında ‘tek adamlık’ yaptığı; hiçbir belge ve kanıt gösterilmeden Hayrabolu İlçe Başkanlığı’nın kapılarını kırarak evraklara el koyduğu ithamında bulunulmuştur.
İl Başkanı Bora Küçükçetin parti tüzüğündeki görevi ve sorumluluğu gereği, Hayrabolu İlçe Başkanı Tufan Türker hakkında gelen şikâyetler üzerine heyetle birlikte giderek durumu araştırmış ve tutanak yazılarak imza altına alınmıştır. Konu 24 üyeden oluşan İl Yönetim Kurulu gündeme gelmiş, 2/3 oranında oyla İlçe Başkanı Tufan Türker görevden alınarak disipline sevk edilmiştir.
İl yönetimi bütün faaliyetlerinde parti tüzüğü ve hukukun gerektirdiği prosedürü eksiksiz yerine getirirken, herhangi bir kaynağa doğrulatmadan ve hiçbir somut belgeye bilgiye dayanmadan mahalle dedikodusu niteliğinde haberin yayınlanması kitleleri yanıltmak amacına yönelik dezenformasyondur, medya gücünün kötüye kullanılmasıdır.
Başvuruda, haberin Millet Partisi İl Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri karalama amacıyla yayınlandığı; gerçek olmayan iddialarla iftira atıldığı ve kişilik haklarına saldırıldığı ileri sürülerek, şikâyet edilen BAKBİTVTRAKYA.COM internet sitesi Genel Yayın Yönetmeni Özer Enginler hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 3, 4 ve 6’ncı maddelerini ihlalden gereken kararın alınması talep edilmiştir.
UZLAŞMA ÖNERİSİ :
Şikâyet başvurusu, şikâyet edilen BAKBİTVTRAKYA.COM internet sitesi Genel Yayın Yönetmeni Özer Enginler ‘e 08.04.2022 tarihinde PTT aracılığı ile gönderilmiş ve posta ‘alındı’ belgesi gelmiştir.
Şikâyet edilen, başvurudaki iddialara süresinde yanıt vermemiş ve taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.
GENEL SEKRETER GÖRÜŞÜ :
Şikâyet edilen haber BAKBİTVTRAKYA.COM internet haber sitesinde 20.03.2022 tarihinde yayınlanmış, aynı yayı kuruluşunun sosyal medya hesaplarında da yer almıştır. Haberde kullanılan “Tekirdağ Memleket Partisi’ne dokunan yanıyor” ana başlığı yanına “İl Başkanı kapıyı kırdı”, “Hayrabolu İlçe Başkanı Tufan Türker’i görevden aldı”, “İlçe başkanları huzursuz” başlıklarına da yer verilmiştir.
Spot olarak da sarı zemin içine “Büyük umutlarla yola çıktı, il, ilçe teşkilatlarının neredeyse tamamını aynı partiden istifa edenler kurdu. CHP’nin içi boşalacak, memleket mis gibi bahar kokacak, üye olmak isteyenler öbek öbek partiye akacak sanıldı” ifadelerine yer verilen haberde, 5 fotoğraf kullanılmıştır. Bu fotoğraflar ikisi partinin İl Başkanı Bora Küçükçetin’in geçmişte DSP’den ve CHP’den Ergene Belediye Başkan adayı olduğunda cadde ve parklara asılan bez afişlerin fotoğrafıdır. Diğer fotoğraflar ise yine Küçükçetin ve partililerin otomobil içinde çekilen fotoğrafı ile Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin Çorlu gezisinde halka hitap ederken çekilen fotoğraflarıdır. “Olmadı” sözcüğü ile başlayan haberde özetle:
Parti kuruluşunda yalvar yakar davet edilen kadroların saçma gerekçelerle ihraç için disipline sevk edildiği; Partiyi ileriye taşımak isteyenlerin karalandığı. İlçe başkanlarının görevden alınacakları endişesiyle huzursuz oldukları.11 ilçesi 1 milyon nüfusu olan Tekirdağ’da partinin kurulduğundan bu yana 400 üyede ‘çakılıp’ kaldığı. İl Başkanı Bora Küçükçetin’in vaktini partinin başarısı için değil ‘Bizans oyunları’ ile geçirmesi yüzünden partililerin uzaklaştığı ve CHP’den ayrılmanın pişmanlığını yaşadığı iddialarına yer verilmiştir.
İl Başkanına eleştirilerin yöneltildiği haberde, “Kurucu Parti Meclisi üyesini bile karalamaya kalkan ‘Tek Adam’ Bora Küçükçetin, zor şartlar altında kurulan Memleket Partisi Hayrabolu İlçe Başkanlığı’nın kapılarını kararak evraka el koydu, üstelik İlçe Başkanı Tufan Türker’i de partiden ihraç talebiyle disipline sevk etti. Kalanlar da kovulacak gibi iyi mi!” denilmiştir.
Parti Meclisi üyesi (adı yazılıyor) olan bir yöneticinin Edirne’den Tekirdağ’ı karıştırmaya kalkıştığı ileri sürülerek “Niyetin sakın parti ağalığına soyunmak olmasın” ifadesine yer verilen haberde son olarak da “Zaman yetersiz, vakit kalmadı. Partiyi ileriye taşıyacak birileri hala duruyorsa bu, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’ye duyulan güven ve saygıdan. Onlar da giderse Muharrem İnce’nin Tekirdağ’da adı bile anılmayacak” iddialarında bulunulmuştur.
Haberde, bir ilçe başkanının görevden alınması olayı öne çıkarılarak Memleket Partisi Tekirdağ örgütünde yaşananlara yönetim karşıtı bir üslup ve kurguyla anlatılmıştır. Parti faaliyetlerini yakından takip edenlerin anlayabileceği şifreli ifadelere de yer verilmiştir. Başta il başkanı olmak üzere, parti yöneticileri ‘tek adamlık’, ‘parti ağalığı’, ‘Bizans oyunu oynamak’, ‘kapı kırmak’ gibi iddialarla hedef alındığı haberde, yönetim kadrosunun başarılı olamadığı; kuruluştaki 400 olan üye sayısını artıramadığı; Çorlu mitinginde alanın boş kaldığı ve Genel Başkanı geldiğine pişman edildiği; böyle giderse partinin Tekirdağ’da adının bile anılmayacağı ileri sürülmüştür.
Şikâyetçi, haberde hedef alınan il yönetiminde görev yapmaktadır. Bu ifadelerden hem şikâyetçi, hem birlikte görev yaptığı il başkanı ve yönetim kademesindekilerin rahatsız olması ve habere tepki göstermeleri doğaldır. Ancak, siyasetçiler halkın önünde olan ve kamuoyunda tanınan kişilerdir, eylem ve söylemleri yakından takip edilir.
Şikâyet edilen haberde bir siyasi parti il yöneticilerinin faaliyetleri konu edilmiştir. Siyasetçilerin yaptıkları faaliyetleri nedeniyle ağır eleştiriye uğramasının, hakaret ve kişilik hakları ihlali olarak değerlendirilmemesi gerekir. Demokratik toplumda ifade özgürlüğü kamusal görev yapan ve toplum tarafından tanınan kişi ve kurumları rahatsız edici ve şoke edici düşüncelerin açıklanmasını da içerir.
Toplumda tanınan bir kişi olan şikayetçi her şeyden önce siyasetçidir ve eleştiriler karısında, sıradan yurttaşlara göre daha toleranslı olmak durumundadır. Başvuruda belirttiği gibi haberde gerçeğe aykırılık söz konusuysa cevap ve düzeltme hakkını kullanır; ancak bu talebi karşılanmadığı takdirde etik ihlali söz konusu edilebilir.
Açıklanan bu nedenlerle şikâyet konusu “Tekirdağ Memleket Partisi’ne dokunan yanıyor” başlıklı haberde eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarının aşılmadığı kanaatindeyiz. Haberde Basın Meslek İlkeleri ihlalinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle başvuruyla ilgili ŞİKÂYETİN YERSİZLİĞİ kararı verilmesini öneririz.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Basın Konseyi Yüksek Kurulu, şikâyet başvurusu ile ilgili dosyayı 25.05.2022 tarihinde yaptığı toplantıda görüşmüştür. Genel Sekreterlik tarafından hazırlanan raporunun okunmasının ardından dosyanın müzakeresine geçilmiş ve söz alan üyeler, şikâyet edilen haberde etik ihlali olup olmadığı konusunda farklı görüş bildirmiştir.
Üyelerin çoğu, şikâyet konusu haberde etik ihlali olmadığı görüşünü savunmuş ve Genel Sekreterin raporundaki tespitleri isabetli bulduklarını söylemiştir. Bu görüşteki üyeler, haberin bir siyasi parti ilçe başkanının görevden alınması üzerine kurgulandığını; olayın gerçek ve güncel olduğunu; siyasi partilerde yaşananların haberleştirilmesinde kamusal yarar bulunduğuna dikkati çekmiştir. Üyeler, şikâyet başvurusunda belirtildiği gibi haberde parti yöneticilerinin hedef alındığını, ancak ileri sürüldüğü gibi kişilikleri ve özel yaşamlarının değil yaptıkları parti faaliyetlerinin konu edildiğini vurgulamıştır. Şikâyetçinin ve birlikte görev yaptığı parti yönetiminin bu haberden rahatsızlık duymalarının etik ihlaline gerekçe olamayacağını belirten üyeler, zira toplumda tanınan kişiler ve siyasetçilerin haklarında ağır ve sarsıcı eleştirilere katlanmak durumunda olduğunu dile getirmiştir. Üyeler, haberin kurgu ve üslup olarak eleştirilebileceğini, ancak gazetecinin haberde objektiflik ilkesinden uzaklaşıp yorumlarda bulunmasının etik ihlali değil, onun ifade özgürlüğü olduğunu söylemiştir.. Şikâyet edilen gazeteciye haber formatı dikte etmenin de onun ifade özgürlüğüne müdahale olacağı üyeler tarafından dile getirilmiştir.
Haberde etik ihlali olduğu görüşünü savunan üyeler ise buna genelde üslup ve kurguyu gerekçe göstermiştir. Gazetecinin ğukkanlılığını koruması gerektiğini vurgulayan üyeler, şikâyet edilen haberde ‘racon kesen’, ‘laf sokan’ ve ‘had bildiren’ ifadelere yer verdiğine dikkati çekmiştir. İçerik olarak ‘kulis haberi’ ve ‘köşe yazısı’ yayınında geçerli olabilecek üslubun, hhaberini okura objektif şekilde ulaştırması, kullandığı üslupta mesleki ciddiyeti ve soaberlerde kullanılamayacağını savunan üyeler, şikâyet edilenin ise şikâyet konusu içeriği haber olarak yayınladığını söylemiştir. Bu görüşteki üyeler; şikâyet edilenin haberi objektiflik kıstasına uygun ve yorumsuz vermesi gerekirken bunu kasıtlı olarak yapmadığını; ayrıca haber formatının köşe yazısı ve kulis haber formatından farklı olduğunu bilmemesinin mazeret olamayacağını dile getirmiştir.
Yüksek Kurul, müzakerenin tamamlanmasının ardından yaptığı oylamada, şikâyet konusu BAKBİTVTRAKYA.COM’da yayınlanan “Tekirdağ’da Memleket Partisi’ne dokunan yanıyor” başlıklı haberde Basın Meslek İlkeleri ihlali olmadığını OY ÇOKLUĞU ile saptanmıştır.
Haberde etik ihlali olduğu yönünde oy kullanan Yüksek Kurul üyelerinden Doç. Dr. Murat Önok, karara muhalefet şerhi yazmıştır.
SONUÇ: Şikâyet edilen BAKBİTVTRAKYA.COM Genel Yayın Yönetmeni Özer Enginler hakkındaki başvuruda OY ÇOKLUĞU ile ŞİKÂYETİN YERSİZLİĞİ kararı verilmiştir.
+++++++ ++++++++
MUHALEFET ŞERHİ
Basın Meslek İlkeleri 12. maddesinin ihlal edildiği kanaatindeyim. Söz konusu maddeye göre “Gazeteci görevini, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlarla yapmaktan sakınır.” Gazeteci, kullanacağı üslubu seçmekte, kural olarak, elbette serbesttir. Keza, haberin kaleme alınmasındaki “beceri” seviyesi de tek başına etik denetimin konusunu oluşturamaz. Buna karşılık, haberin kaleme alınmasında kullanılan dil ve üslubun düzeyi her türlü etik denetimin dışında olarak da düşünülemez. Basın Konseyi bir hukuk mahkemesi olmayıp bir mesleki etik denetim organıdır. Bu bakımdan, bazı haberler hukuki açıdan “basın özgürlüğü” hakkı kapsamında kalsa ve bu bakımdan “hukuka” uygun olsa bile, gazetecilik mesleğinin gerektirdiği asgari etik standartlarına uygun olarak yazılmamış da olabilir. İnceleme konusu dosyada da böyle bir durum vardır. Bir gazeteci bir haberi kaleme alırken, kamuoyuna bir meseleyi objektif bir şekilde duyurmaya çalışmalı, üslubunda da mesleki ciddiyeti, soğukkanlılığı, ağırbaşlılığı korumalıdır. Haberde, tabiri caizse, “racon kesen”, “had bildiren”, “laf sokan”, kişisel bir meselede karşı tarafla “hesaplaşıyormuş” izlenimi veren nobran ve avam bir üslup kullanmamalıdır. Oysa inceleme konusu haberde geçen birçok ibare bu gerekliliklerden uzaktır. Örneğin, “CHP’nin içi boşalacak, memleket mis gibi bahar kokacak”, “Bu paylaşımdan dolayı kurucu üyenin disipline sevk edilmesi için şikayetçi olan Parti Meclisi Üyesi Erdem Bircan’a sormak lazım, taaa Edirne’den Tekirdağ’ı karıştırmaya kalkmanın arkasında yatan niyet sakın ‘parti ağalığına soyunmak’ olmasın?”; “Seninle ilgili parantezi şimdilik kapatıyorum”; “Parti yararına fikir beyan edenler tu kaka”; “Zihniyete bakar mısın” gibi kişisel değer yargısı içeren ve objektiflik ile profesyonellikten uzak ibarelerin bir haberde yer almaması gerektiği açıktır.
Aslında böyle bir içeriğin haber değil de, “kulis haberi” de içeren bir “köşe yazısı” olarak verilmesi belki mümkün olabilir. Ne var ki, şikayet konusu yayın organı bu içeriğe bir “haber” formatında ve haber niteliğinde/şeklinde yer vermiştir. Bu ayrımı ilgili yayın organının bilmemesi ve/veya uygulamaması, kendisi için bir mazeret teşkil edemez. Eğer bir içerik haber formatında veriliyorsa, o zaman bunun gerekliliklerine uyulmalıdır.
Son olarak, belki Türk yerel basın uygulamasında haberlerin önemli bir kısmının bu olaydaki gibi bir üslupla yazıldığı, Türkiye’deki genel uygulamanın böyle olduğu düşünülebilir. Fakat Basın Konseyi, meslek ilkeleri konusunda muasır medeniyette kabul gören, mesleki açıdan “ideal” standartları gözeterek denetimini yapmak zorundadır. Türkiye’de genelin meslek standartlarına uymuyor olması ve inceleme konusu türden haberlerin çok yaygın olup bunun genel bir sorun olması; yani, tabiri caizse Türkiye standardının gerekenden düşük olması, hiç şüphesiz, Basın Konseyi’nin bu kabul edilemez standartları “etiğe uygun” olarak kabul etmesini gerektirmez.
Basın Meslek İlkeler 4. madde anlamında hakaret veya iftira ya da 6. madde anlamında gerçeğe aykırılık söz konusu olmasa bile; bir gazetecinin bir haberi bu şekilde, sosyal medyada münakaşa eden veya laf sokan alelade bir vatandaş ağzıyla kaleme alması, etik açıdan kabul edilebilir değildir. Böyle bir üslup, gazetecilik mesleğinin gereklerine aykırıdır ve halkın nezdinde haberin ve haberciliğin saygınlığını düşürecek niteliktedir. Tam da bu nedenle, 12.maddenin ihlali söz konusudur.
Doç. Dr. Murat ÖNOK